Merhamet
Savcı: Af ve merhamet rejiminin insanda ki kötülük iktidarını ortadan kaldıracağı tezine en güzel fırsat, buyursunlar, gerçek suçluyu ortaya çıkarsınlar. – Reis Bey: Bu ne acındırıcı mantık… Benim merhamet tezim bir dedektif kaidesi midir ki suçluyu bulsun? Ben diyorum ki her fert baş ucuna; “Suçlu benim, herkes suçsuz!” levhasını asmalıdır. Ben diyorum ki yegâne kurtuluşumuz herkesin herkesi affetmesindedir. Daha ötesi kanunların sorumluluğuna girer. Ama görüyorum ki anlatamıyorum… Hissediyorum ama anlatamıyorum! Çocuk, “Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz…” dedi. Ağladıkça anlıyorum… Ağladıkça anlıyorum… Artık bütün mantık hesaplarımı kaybettim. hem de öylesine kaybettim ki; Amerika’da bir cinayet işlense de, Dünya çapında bir ses sorsa; “Katil kim?”, “Benim!” diye haykırabilirim! Soğuk kış geceleri, köprü altında yatan çıplakların vebali benim boynumda, gömleğimin yakasında… İsterse çareme adli tıp baksın fakat bir hastaneye girsem de kan kanseri çeken hastalar görsem acaba onları bu hale ben mi getirdim? diye düşünüyorum.  Ben ne yaptım? Uykuda, baygınlıkta, annemin karnında, babamın kanında hangi cinayeti işledim? Hangi mukaddesi kirlettim ki kendimi gelmiş gelecek bütün fenalıkların tek sorumlusu biliyorum? Dışımda ne arıyorlar? İçime doğru suçluyum ben! Bir de kalkmış belki kendimden birine, ondan öbürüne geçer, bir merhamet yangını çıkar bütün ülkeyi sarar diye; tımarhanelik bir hayalin peşine düşmüş gidiyorum!  Reis beyefendi; Ceketim benimdir! Cep benim ceketime aittir. Eroin de o cebin malıdır. Ben suçluyum, bana acımayın reis beyefendi… Bana acımak merhamete haksızlık olur!
Başkalarından iyilik ve merhamet görmek insanları sahiden iyi mi yapardı, mesut mu ederdi acaba?
Sayfa 290 - Kent Yayıncılık
Reklam
...merhamet duygusu iki tarafı keskin bir kılıç gibidir. Onu kullanmasını bilmeyen vazgeçmelidir bu işten. Tıpkı morfin gibi merhamet de başlangıçta hastaya iyi gelir, onu yatıştırır, bir ilaç gibidir adeta. Ama dozunu kaçırdınız mı ya da frenlemesini beceremediniz mi, merhamet öldürücü bir zehir haline geliverir.
Sayfa 177 - Kent Yayıncılık
ZEYBEK YEMİNİ ! Efe: Kızanlar,bu dağların sahibi kim ? Kızanlar: Erimiz! Efe: Yiğidi kim? Kızanlar: Efemiz! Efe: Susuz derelerde kavak biter mi ? Kızanlar: Bitmez!
" Merhamet duygusu iki tarafı keskin bir kılıç gibidir. Onu kullanmasını bilmeyen, vazgeçmelidir bu işten. Tıpkı morfin gibi merhamet de başlangıçta hastaya iyi gelir, onu yatıştırır, bir ilaç gibidir adeta. Ama dozunu kaçırdınız mı yada frenlemesini beceremediniz mi, merhamet öldürücü bir zehir haline geliverir. Fakat insanin ruhunun da, bedenin de, her şeye alışmak gibi olağanüstü bir hassasliği vardir. Nasıl sinirler gittikçe daha fazla morfin isterlerse, ruh da gittikçe daha fazla merhamet ister. "
Sayfa 189Kitabı okudu
Acımak! Bana ne diye acısınlar? Sana ne diye acısınlar diyorsun? Evet!... Bana acımaları için neden yok. Acımak değil beni çarmıha germek gerek, çarmıha! Onu çarmıha ger Ey Ulu Tanrım, çarmıha ger ve çarmıha gerdikten sonra da ona merhamet et! O zaman çarmıha gerilmek üzere kendi ayağımla sana gelirim. Çünkü ben neşeye deği, gözyaşına ve acıya susadım. Sen meyhaneci bu şişenin bana zevk verdiğini mi sanıyorsun? Ben bu şişenin dibinde hakaret aradım, hakaret! Hakaret ve gözyaşı... Aradığımı da buldum ve tattım.. Bize gelince bizi ancak O acıyabilir. Herkese acıyan, her şeyi ve herkesi anlayan acıyabilir..
Sayfa 42
Reklam
141 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.