Bilmek yaşanacak acıyı engellemiyor maalesef...
Kendilerine yazık edenler, zamanın her şeyi nasıl halledeceğini bilemeyenlerdi.
Sayfa 241 - Epub
Umutsuzluğun onu tüketmedigini bilmek umutsuzu teselli etmez, aksine bu tesellidir ona işkence eden. Odur acıyı canlı tutan ve hayatı acılı kılan Onu umutsuzluga sürükleyen tam olarak şudur. Kendini tüketememek, yok olamamak... katlanamadıgı şey kendinden kurtulamamaktır. Umutsuzluga kapılanlar kendileriyle çeliski halindedir. Kem talihlerinden kurtulmak için ölmek isterler ama onları sapkınca ayakta tutan bir gücün pençesinde sürünüp dururlar.
Reklam
Acıyı zaten biliyoruz, acılarla parçalandık, ama her acıyı da bilmek zorunda mıyız?
Acıdan daha somut, içgüdüsel, dolaysız bir duygu yoktur; tokat yemenin, yanmanın ya da mermi yemenin acısını bilmek için eğitimin olmak gerekmez. Yine de ona yüklediğimiz anlamı hissettiğimiz acıyı derinden etkilediğini öne süren bilim insanları vardır.
Sayfa 233Kitabı okudu
Empati kelimesi bir başkasımn duygularını, içinde bulunduğu durumu ve motivasyonunu içselleştirerek anlamaya dayanan bir durumu ifade etmektedir. Empati yapmayı, olayları karşınızdaki kişinin yerine kendinizi koyarak yorumlamak şeklinde de ifade edebiliriz. Söz konusu empati yapmak olunca kadınların bu konudaki başarısını gösteren birçok çalışma bulunmaktadır. Örneğin yapılan bir çalışmada, kadınların ellerine bir miktar elektrik verilerek acı çekmeleri sağlandı. Ardından deneye katılan kadınların eşlerine de elektrik verilip çekilen görüntüler kadınlara izlettirildi. Kadınlar daha önce kendilerine verilen elektrik sırasında çektiği acının aynısını eşlerinin görüntülerini izlerken de hissetti. Hatta herhangi bir görüntü gösterilmeyip sadece eşlerine elektrik verildiğinin söylenmesi bile aynı acıyı hissetmelerine neden olmuştu. Diğer taraftan, erkekler için böyle bir durum ortaya çıkmamıştır. Görünen o ki kadında sadece durumu görmek ya da bilmek bile beyindeki ağrı devrelerinin etkili olmasına neden olmaktadır. Zaten bu nedenle aşk acısı yaşayan kadınlar, aslında bu acıyı fiziksel olarak da hissedebilmektedirler.
Feraye ancak haftalar sonra yavaş yavaş etrafıyla ilgilenmeye başladı. Konuşmasa da bakıyor, sanki görüyordu. Ama Feraye ne görmek, ne duymak, ne de bilmek istiyordu. İstediği tek şey uyumak ve bir daha hiç uyanmamaktı. Gözlerini açtığında o tarifsiz acı yine geri geliyor, Feraye tekrar uyumak, uyumak, hep uyumak ve hiç uyanma­mak istiyordu.
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.