Uykudan kalkan insan yabancı bir evrenden çıkmışa benzer. Bu yüzden birden şaşırır, ürker. Sonra anlar ki hep o bildik, eski, gene de vazgeçilmez dünyamıza ayak basmıştır. Korkusundan sıyrılır, bir acılık duyar, ardından da bir sevinç. Sevinilecek bir yanı yok bunun. Her sabah hep aynı duygularla uyanmak. Durmaksızın acıyla sevinç arasında kendini oyalamak...
Sayfa 84 - Pencere ÖnleriKitabı okudu
Ben hem sise, hem çamura alıştım Senelerdir bu acıyla buluştum Mutluluk ne zaman çıksa karşıma Yalnızlık bir zindan, çöker başıma
Reklam
Şimdi yalnızlık sahiline vuran bir balık gibiydi; umutsuzluk içinde ve sarsıcı bir acıyla çırpınıp duruyordu.
Sayfa 22 - Parodi yayınları 1. BaskıKitabı okudu
Şimdi yalnızlık sahiline vuran bir balık gibiydi; umutsuzluk içinde ve sarsıcı bir acıyla çırpınıp duruyordu...
Yalnızlığın yumuşak, ipekten elleri vardır. Fakat güçlü parmaklarıyla kavrar kalbini ve onu acıyla inletir. Yalnızlık kederin komşusu olduğu gibi manevi tatminin de tek yoludur.
KOCAMAN BİR ÇOCUĞU ÖPÜYORSUN
Sen bende neleri öpüyorsun bir bilsen Herkesin perde perde çekildiği bir akşam Siyah bir su gibi yollara akan yalnızlığı öpüyorsun Ağzında eriklerin aceleci tadı Elleri bulut, gözleri ot bürümüş ekin tarlası Bir çocuğun düşlerine inen tokadı öpüyorsun. Yağmur her zaman gökkuşağını getirmiyor Aralık kapılarda bekleyişin çarpıntısı Bir kadının
Şükrü ErbaşKitabı okudu
Reklam
475 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.