Nasıl olsa geleceksin. Niçin şimdi olmasın? Bekliyorum seni — bıktım yaşamaktan. Lâmbayı söndürüyorum ve kapıyı açıyorum Sana, alçakgönüllü, sevecen.
Ölüme
bilmem neden içimi açıyorum başkalarına, bile bile açık yaralarımı dikmenin böyle acı verdiğini sonrasında
Reklam
“Sana yazıyorum ya, deniz benden önce başlıyor beklemeye. Siyah bir uykudan binlerce rüya kıpkırmızı uyanıyor. Sonra akşamlara dek köpük, sis, uğultu... uzaklıktan büyük resimler çiziyor kumlara su. Senden yana düşüyor dağın gölgesi. Mum çiçekleri gözlerinden salıyor kokusunu. Yollar iyi haberler gibi uzuyor kısalıyor. Senin yerine cümleler kuruyorum kendime. Sonra aralayıp her bir harfini, yaşlı bir hevesle sevinçler okuyorum. Yalnızlık öyle cesur, öyle korkak ki... Bir hayal karınca kirpiklerinin sabahına yürüyor. Zaman avuçlarının içinde. Açıyorum, insan olmanın sonsuzluğu; kapıyorum, ölüm dünya olup geliyor üstüme. Sana yazıyorum ya, içimde umutsuz bir güzellik. Her şeye yeniden inanıyorum. Ben bir ay pervanesiyim. Kanatlarım dünya, sözlerim sevgi. Kendime masallar anlatıyorum.”
Boşuna kollarımı ona doğru açıyorum, sabahları kabus dolu rüyalardan uyandığımda, boşuna onu geceleri yatağımda arıyorum, mutlu ve masum bir rüya bana hayal kırıklığı yaşattığında.
Sayfa 49
Etrafta kimse yok ve ben Damien'ın kolunu çekiştirerek yanına geçiyorum. Ne oldu? diye soruyor. işte bu dedikten sonra onu tüm gücümle öpüyorum ve sırtım binanın sert duvarına yapışana dek onu kendime doğru çekiyorum, Aç diye bir komut veriyorum. Oh bebeğim dese de sesindeki itiraza rağmen hareketleri komutumu izliyor. Elini kaptığım gibi
Sayfa 148 - SAYFA 6 YAYINEVİ
Kendime acıyorum. Yok, acımıyor, gerçeklerden kaçıp kendimi boşluğun içerisine kapattığımdan kendi kendime nefret ediyorum.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.