"Yasak tanımaz rüzgar Zincir vurulamaz martıya Bir de insan kalbine."
Sayfa 78
Baba Oğul
Gandalf bir ileri, bir geri yürümeye başladı. "İki gün öncenin sabahı, hemen hemen üç günlük yolculuk eder bu! Ayrıldığınız yer ne kadar uzakta?" "Kuş bakışı yirmi beş fersah kadar uzakta," diye cevap verdi Faramir. "Ama daha hızlı gelemezdim. Dün akşam, kuzeyde denetimimizde bulunan Nehir'deki uzun ada Cair
Reklam
"Hayatta öğrendiğim bir şey var. Her yerde kötülük çok kuvvetli ve zor yeniliyor. İyilik daha zayıf kalıyor."
Sayfa 62
"Durmadan tezgahın arkasındaki mutfağa girip çıkan, elindeki tabakları mutsuz ama kibar bir gülümsemeyle masalara bırakan, bahşiş veren müşterilere küçük kız çocukları gibi hafifçe reverans yaparak teşekkür eden bu garson kızda, beni kendisine meftun eden bir zarafet ve yumuşaklık seziyordum. O güne kadar içimde bu kadar sevecenlik olduğunu bilmezdim."
Sayfa 56
"Aslında biz bu yaşamın güzel olduğunu düşünmüyorduk bile artık; o kadar alışmıştık ki, yaşayıp gidiyorduk işte. İnsan her gün gördüğü denizin, evinin önündeki kayanın üstüne konan martının güzel olduğunu düşünmez. İki tarafı ağaçlı toprak yoldan yürürken, tepede buluşup birbirine girmiş olan dalların nasıl bir gölgelik yarattığını, akşamsefalarının bir mucize gibi birden açıverdiği bahçelerdeki alçak sesli sohbetleri, bazı evlerden belli belirsiz duyulan aşk fısıltılarını da. Bunları sadece yaşar.."
Sayfa 14
O bir gün çıkıp gelene kadar, "en iyi korunan sır " dediğimiz yeryüzü cennetinde huzur içinde yaşayıp gidiyorduk.
Sayfa 13
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.