Hatta bu güruha son zamanlarda erkek politikacılar da eklendi. Kendilerinden hamilelikle, annelikle, doğum kontrolü ve hatta emzirmeyle ilgili tavsiye almak ne yazık ki mümkün!
Reklam
"Çok edeple yapılan az bir amel'i salih, az edeple yapılan çok amelden daha hayırlıdır:''
Âdâb-ı Muaşeret Kuralları
"Vapurda, trende, tramvayda, tünelde hülasa bütün nakil vasıtalarında yanınıza rastlayan bayanı öyle yiyecek gibi süzmeyiniz. O bir moda mankeni değildir ki üstünü başını seyredesiniz." "Şehrin caddelerinde laubali olarak baş açık gezmeniz de adab-ı muaşerete hiç uygun değildir. Başınızda bir şapka bulunmazsa tuvaletiniz ne kadar kibar ve şık, yüzünüz ne kadar güzel olursa olsun sizi muhakkak ayıplayan birçok gözler bulunacaktır." Bir başka kural şöyleydi: "Bilhassa yaz sıcaklarında gezip tozduktan sonra trende veya vapurda otururken ayağınızı sıkan veya nasırınızı acıtan iskarpininizi usulcacık çıkartıyor ve hava! andırıyor musunuz? Bu adi hareketi yapmağa canınızın yanmasını tercih ediniz. Çarşaftan modern giysilere geçen ve böylece her sokağa çıkışında kendini çıplak gibi hisseden kadınlara da çeşitli nasihatler vardı bu kitaplarda: Mesela "Nakil vasıtalarında diz boğumlarını sıkıyor diye diz kapaklarınızdan aşağıya simit gibi kıvırdığınız çoraplarınızla sakın oturmayınız. Bu hem gülünç, hem de adiliktir. Jartiyeriniz yoksa paça lastiğinizi bollaştırınız. Laubaliliğin bu kadarı olmaz." deniliyordu. Ya da şu kural: "Korsanızın veya jartiyerinizin düşeceği endişesi ile bir bahane bulup vitrinler önünde durarak onları elbisenizin üstünden sağa sola çekiştirerek düzeltmeyiniz. Hem seyircileriniz çok olur, hem de bu kadar ihtiyatsız hareketiniz size gezmenizi zehir eder."
Sayfa 183 - Ali YektaKitabı okudu
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.