1960'lı yıllarda İlkokullarda okutulan Âdâb-ı Muaşeret Dersinden 21 Kural 🙂🕊️
📍Ayakta bir şeyler yiyip-içilmez.
📍Eleri pantolon cebine sokulmaz.
📍Başkasının kusuruyla alay edilmez.
📍Emânet eşyalar fazla geciktirilmez.
📍Pazarlık yaparken mal kötülenmez.
📍Telefon eden, önce kendisini tanıtır.
📍Kalabalık yerlerde sakız çiğnenmez.
📍Hiçbir yere
1-İzni alınmadan kimsenin fotoğrafı sosyal medyada paylaşılmaz.
2-Samimi olunmayan kişiler sosyal medyada çekilişlere etiketlenmez.
3-Mecbur kalınmadıkça insanlar gece ve erken saatte aranmaz.
4-Yollarda yayalara öncelik tanınır, gereksiz yere kornaya basılmaz.
5-Ekmek el ile değil,göz ile seçilir.
6-Kaldırım,kapı gibi geçiş noktalarına araç
Vapurda, trende, tramvayda, tünelde hülasa bütün nakil vasıtalarında yanınıza rastlayan bayanı öyle yiyecek gibi süzmeyiniz. O bir moda mankeni değildir ki üstünü başını seyredesiniz."
Sayfa 144 - İnkılap Kitabevi Yayın Sanayi ve Ticaret AŞ
İnsanın insana eziyet etmeden, ağırlık vermeden yaşamasının yanında insana iyi hissettirecek bilgiler var. Aslında islam kültürünün beşere en doğru yolu gösterdiğini biliyoruz. Akledip uygulayana ne mutlu. Başucu olması gerekenlerden. Rastgele bir sayfası açılıp okunsa bile güzel olur.
Ebeveynlere çok sinir oluyorum. Yıllarca neyin "çok ayıp" olduğunu öğretip çocuklarını yürüyen adab-ı muaşeret kaidesine çeviriyorlar, sonra da nezaketsiz öküz sürüsünün içine atıyorlar.
Lokman Hekim’in oğluna nasihati
“Güzel konuşmayı öğrendiğin gibi, güzel bir şekilde dinlemeyi de öğren! Güzel dinlemek ise: Konuşan kimseye konuşması bitene kadar süre tanımak, ona yönelerek dinlemek, gözlerine bakmak ve anlattığı konuyu bilsen bile sözlerine karışmamakla olur. “