Belki dünya, efendi, ağrı, leke deyince hemen şiir beliriveriyordur orada. Dünya Ağrısı, Dünya Lekesi, "Dünyanın derdi bitmez böyle arkadaş!" Yalan Dünya, "Adaletin bu mu dünya?" dünya bu, "Derdim dünyadan büyük".
"Ölümü değersizleştiren bir dostluk! Adaletin egemenliği! Doğrunun kutsanması! İnsanı umutlandırmıyor mu?.. Geleceğin bize ait olduğunun kanıtı bu; gelecek doğru düşünenlerin olacak, doğru hareket eden kadınlar ve erkeklerin... Hayvansı bedenin öfkeli, güçsüz arzuları ile insanın kendine ve benzeri ete, kana olan düşkünlüğü yüce doğruluk güneşinin doğumundan evvel puslu şafakta ortadan kaybolacak. Mantık, doğru mantık- her zaman galip gelir! Bir gün tüm beşeri dünya, kendine yakışanı kan ve dipsiz bataklıkta değil, yüksek doğru mantıkta bulacak."
Adaletin bu mu dünya?
Hayret!
İnsanlar adaleti, dünyadan bekliyor. Oysa onlar dünyaya adalet vermeliydiler. Yaratanın adına yaratılanlara adil olmayanların ilahi adaletten söz etmesi ne tuhaf!