"fyodor derdi ki, bir ajanın en önemli becerisi olmaması gereken yerlerden, almaması gereken şeyleri alabilmesidir. aslında casus olmakla hırsız olmak arasında fazla bir fark yoktur. amaç çalmak. hırsız mücevher çalar, ajan ise sırları."
O kadar basit olurdu ki her şeyi geride bırakmak. Yeni bir yerde, yeniden başlamak her şeye, insanların ismini bilmediği, hayatını nasıl mahvettiğini bilmediği bir yerde..
böyle bir şey hesaplanamazdı. işte hayatın en güzel tarafı da buydu; her şey olabilirdi, her ne kadar olasılıksız olursa olsun olabilirdi, olasılık dışı olan bir olay mutlaka olurdu.