Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
âdâbımuâşeret.
Bir arada yaşamak için uyulması gereken nezaket ve görgü kuralları. Dilimize Arapçadan geçmiştir. Edep kelimesinin çoğulu olan adap kelimesiyle, birlikte güzel yaşamak manasındaki muaşeret kelimesinin birleşiminden oluşmuştur.
Sayfa 180 - Can Yayınları / 4· Basım: Şubat 2016, İstanbulKitabı okudu
Gavs- Bilvânisi hazretleri (k.s) buyurdu: "Kalp virdini, sadât-ı kiramın isimlerini ezberlemeden çekmeyin. Şayet yapılırsa adâp dışı olur. Böyle zikir çekenin zararı kârından fazladır."
Reklam
Sennette’in insanları birbirlerinden korurken birbirleriyle olmaktan keyif almalarını sağlayan toplumsal kurallar olarak tanımladığı “adap” ya da nezaket duygunumuzu kaybettik.
Haramların ve fuhşiyatın meşru görülüp, İslami adap ve yaşantıların kınandığı bir toplumdan, elbetteki güzel bir gençlik çıkmayacaktı.
Köylü gibi davranmak, gelişmemişliğin, yol yordam bilmemenin, kılık kıyafet, dil ve adap konularında geri olmanın işaretiydi.
Reklam
Sosyete dedikleri şey böyle bir şeydi herhalde, insanlığa karşı adap yoksunu kadınların zevklerini yarıştırarak kendilerini ortaya koyma çabası...
Görgü Kuralları
Görgü kuralları yerine eskiden adab-ı muaşeret denirdi. Muaşeret birlikte yaşama, geçinme anlamına gelirken, edep sözcüğünün çoğulu olan adap, terbiye, yol, yöntem anlamına gelmektedir.
Bir adamın yemek yiyişinden cehaleti ve asaleti belli olur çünkü; görgü, edep, adap en fazla sofradadır.
Hiçbir zaman, Nurettin Bey'in (Nurettin Topçu) koltuğun arkasına yaslandığını görmedim. Böyle, hocasının karşısında iki dizinin üzerinde iki eli, dikkatle sorusu­nu sorar, dinler; not almaz çünkü eskiden sohbette not almak ayıp sayılırdı, sohbetin akışını bozduğu düşünülürdü. "Söyleyin bakalım, bir daha yazayım," denmezdi. Aklınızda kalırsa kalır, kalmazsa kalmaz, o adap vardı.
Reklam
hayatta adap kitaplarında olmayan durumlar ortaya çıkar, bunlar öyle zor ve hassas durumlardır ki, onlarla başa çıkabilmek büyük bir incelik ve kendine güven ister.
Sayfa 15 - alfa kitap
Sosyete dedikleri böyle bir şeydi herhalde, insanlığa karşı adap yoksunu kadınların zevklerini yarıştırarak kendilerini ortaya koyma çabası...
Sayfa 416Kitabı okudu
Adap, toplum kurallarına uygun davranma, iyi ve güzele yönelmedir.
Said Nursi'nin medrese hayatı
Ciddi bir şevk ile tahsili gözüne aldı ve bu niyetle nahiyeleri İsparit Ocağı dahilinde bulunan Tağ Köyünde Molla Mehmed Emin Efendi'nin medresesine gitti fakat fazla duramadı. Hâle-i fitriyeleri icabı, daima izzetini koruması ve hatta amirâne söylenen küçük bir söze dahi tahammül edememesi; medreseden ayrılmasına sebeb oldu. Tekrar
Sayfa 28 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.