. . .
ŞİİR-MİİR
K/aralamalar
(Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
İşte sûret i'tibâriyle Hz. Muhammed (aleyhisselâm) Âdem'in evladıdır. Hakîkatde ise ma'nâ i'tibâriyle Âdem ve âlem Hazret-i Muhammed'in evladıdır.
Bir ağacın yemişine zâhirde baktığın zaman o yemişin o ağaçtan olduğunu görürsün, fakat hakikatde o ağaç o yemişden olmuştur. Bâğıban da o ağaca o yemiş için hizmet etmiştir. O yemiş için onu sulamış, hastalık geldiğinde ilâçlamış, bakmıştır.
Şiir ve İnşa
Çünkü mahsûl ve tahsîl bizim memâlike göre yalnız şiir ve inşâ cihetindedir. Bunlardan bir nebze bahsedilmek fâideden hâlî değildir. Şiirin ta'rif-i umumîyesi kelâm-ı mevzûndur. Yani iki satır sözün her birindeki sükûn ve harekâtın müsâvi olmasından ibarettir. Hatta kafiy usulü milel-i müte'ahhire beyninde hâdis olmuştur. Eski Yunânîler
Aşk , dedim...
Şeb-i yeldâ'nın son anındaydım;
Derun'uma kast'eyledim...
Kestim bileklerimi de,
Pûr-çıplak
Yürüdüm meskende;
Bizi,bir ettim tek tende..!
Huzur bulur bugün seninle âlem
Ey bu asırda rahmet-i âlem Risale-i Nur
Sürur bulur bugün seninle âdem
Ey bir rahmet-i âlem Risale-i Nur Bu hasta gönüller çoktan perişan
Varsa sende eğer Lokman'dan nişan
Bir şifa sun, gel ey mahbub-u zîşan
Ey cilve-i rahmet-i âlem Risale-i Nur
* * *
Gelmez mi sonu bu uzun hecenin
Anlatıldığına göre İblis Allah'ın katından kovulunca O'na der ki, «ey Rabb'ım! Adem yüzünden beni cennetten kovdun. Ben ondan kendi başı-ma öç alamam, ancak sen beni üzerine salarsan öcümü alabilirim» Allah ona «seni onun oğulları üzerine salıyorum,çünkü peygamberler senin tu-zağından korunmuşlardır» diye karşılık verir.
O «daha
İnsanın Kıymeti
Muzaffer Efendi Hazretleri buyururlardı ki :
Allah her şeyi insan için halketmişdir. Allah, im-i ledünnü de insâna ta'lîm etmişdir. Cebrâil aleyhisselâm gibi bir melek bile ilm-i ledünne vâkıf değildir. Ne varsa insânda vardır. Ka'be senin için, Beytü'l-ma'mûr senin için, Sidertü'l-Müntehâ senin için, cennet senin için, cehennem senin için, ard senin için, semâ senin için hâsılı her şey senin için yaradılmışdır.Senin kursağına bir lokma ekmek girsin diye, güneş her sene 365 matla' yani yer değiştiriyor. Yağmurlar, karlar, güneşli günler, bulutlu günler, güzler, yazlar, kışlar hep senin kursağına bir lokma girmesi içindir. Kıymetin çok büyük. Büyük bir defîneye mâliksin fakat haberin yok. Öyle bir dağsın ki içinde büyük hazîneler saklı fakat senin bundan haberin yok. Çünkü âdemoğlusun. Âdemoğlusun ama intisâbın sâdece Âdem'e değil, asıl intisâbın Âdem'in nûr babası olan Muhammed aleyhisselâmadır. O'na bağlılıkdan daha yüce bir şey olamaz. En büyük ni'met, en büyük şeref, Hazret-i Muhammed aleyhissalâtüvesselâma ümmet olmakdır.
Rütbe-i süflâyı geç kurbiyyet-i a'lâya gel
Mevcedâr-ı ârıza bakma yem-i deryâya gel
Âşinâ olmaksa Hakk'a "alleme'l-esmâ"ya gel
Sûret-i mevhûma bakma âdem-i ma'nâya gel
Harf libâsı içre pinhân nokta-i zîbâya gel
Bir göz ki onun olmaya ibret nazarında
Ol düşmanıdır sahibinin baş üzerinde
Bir kulak ki öğüt almaya her dinlediğinden
Akıt ona kurşunu heman sen deliğinden.
Bir el ki onun olmaya hayr u hasenâti
Verilmez ona cennet ehlinin derecâtı
Sayfa 228Kitabı okudu
Bizim derdimizi insanlar sağlıklı yaşam, insanlar fit Beden olarak algılıyorlar, bazı insanlar fit beden için bu yaşamı tercih ediyor
Bedenim beni hiç ilgilendirmiyor , eğer ilgilendirseydi Eyüp as bedeni lime lime dökulmezdi. Amacım deccalden sakınmak
Boğazından geçen herseyi bilmen lazım
Deccal ne mi bunlar bildirildi ama biz
Leylâ Vü Mecnûn 1101-1200
Mecnûn bulup ol makâmdan zevk
Saldı anı çerhe neş’e-i şevk
Sûz ile çeküp ciğerden âvâz
Arz etdi binâ-yı Kâ‘beye râz