Aldattım, tanımadığım bir adamı karısıyla.
Katlettim, inanmadığım bir dini tanrısıyla.
Yaşadım, zoraki hayatı iyisiyle-kötüsüyle.
Dionysos gibi çiğnedim, ayaklarımın altında
Şarap olur umuduyla;
Ayak takımının değer atfettiği ne varsa.
Köle yetişen tinim yine de varamadı, özgürlüğün bozuk tadına…
Özgürüm: Hiçbir yaşama nedenim kalmadı artık, denediğim bütün nedenler beni bıraktı, yenilerini de tasarlayamıyorum. Daha genç sayılırım, yeniden başlamaya yetecek gücüm var. Ama nereden başlamalı?
Böylece Tanrı Adem’e, kötünün karşıtı olduğu için değil, iyi olduğu için iyiyi aramasını ve iyi davranmasını buyururdu. Bir başka deyişle, kötülükten korktuğu için değil, iyi olanı sevdiği için iyiyi aramasını emretti.