Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dini tebliğ etme ve yayma adı altında onu tahrif edebilecek ve özünü başkalastırabilecek; milli gelenekler, âdâp, adetler, yerel inançlar ve hurafeler, dine girmiş öğeler, yabancı ve sahih olmayan kültürler, kadim ilimler ve cahiliye felsefelerini ''din'' adı altında halkın sofrasına koydular !!!
Sayfa 309 - Fecr YayıneviKitabı okudu
Kadınların fiziksel, maddi ve biyolojik özelliklerinin onların kimliğini belirlemediğini, kadınlık rollerini sınırlayan ve belirleyenin toplumsal eğilimler, adetler, inançlar ve önyargılar olduğunu kabul ettiğimizde; yeniden eğitilme, dönüşüm ve toplumsal değişimin kapıları açılır.
Reklam
"Modernleşme aynı zamanda kültürel bir cihat; değerler ve yaşam biçimlerindeki,âdetler ve dildeki, inançlar ve kamusal davranışlardaki farklılıkların imhasını hedefleyen güçlü ve karşı konulmaz bir güdüydü."
Sayfa 161Kitabı okudu
Kültür, insanların zihinlerindeki fikirlerden ibarettir (toplumsal kurallar, tören âdetler, inançlar, vb); kültür, o zihinlerin ürünü olan sanat eserlerinden ibarettir (aletler, çömlek yapım ve süslemesi, giyim kuşam gibi “maddi kültür” denen şey); kültür, dil ve onun ürünleridir (Shakespeare’den Bob Marley’e kadar her şeyin dâhil olduğu, yüksek kültür dediğimiz şey).
Sayfa 192 - NTV Yayınları – 1. Baskı ~ Şubat 2011, İSTANBULKitabı okudu
"Zulüm, umranın harap oluşunun habercisidir." Umran bir kavmin yaptıklarının ve yarattıklarının bütünü, içtimâî ve dini düzen, âdetler ve inançlar. umran, târihi ve insanı bütün olarak ifâde eden bir kelime (Cemil Meriç).
Animizm.
...aynı toteme sahip olan ve ona inanan insan­ların birbirlerini öldürmeleri ve birbirleriyle cinsel ilişki kurmaları kesinlikle yasaklanmıştır. Bu kurala/yasa­ğa uymayanlar, ölümle cezalandırılır. Toplumsal yaşamın temel güvencesi buna bağlı olduğundan, bu ilkeden hiç ödün verilmez. Bunlar, insanlık tarihinin bilinen en eski ve en büyük yasaklarıdır (tabularıdır). Totemizmde cinsel kısıtlamalar ile dinsel inançlar/âdetler birlikte gelişmiştir. Nerede -biyolojik kökenli, içgüdüsel nitelikli- yoğun psi­kolojik istek varsa, orada katı ve dinsel kısıtlamalar görülmüştür. İlk toplumlarda -da- insanın içindeki "şeytanı" bastırabilmek, bu yoğun cinsel isteği önlemek/ dizginlemek için büyük çaba harcanmış, ciddi kısıtlamalar getirilmiştir. Totemizm, insanın günlük pratik gereksinmelerinden kaynaklanır. Totem bağı aile bağından güçlüdür. Totem kadın/ana çizgisini izler. Anasoyludur. Yeni doğan çocuk anasının toteminden sayılır. Onun adını alır. Margaret Mead'in vurguladığı gibi (zaten) doğada "babalık" diye bir kurum yoktur. Babalık, - sonradan ortaya çıkan- sosyal bir kurum olmuştur. Totem hayvanına klanın/grubun atası -ata hayvan- gözüyle bakılır. Klanın totem hayvan ile mis­tik birliği, toplumun erkek ve kadın üyelerinin birbirleriyle olan ilişkilerini de düzenler. Totem hayvan, çok özel ko­şullar dışında öldürülmez ve eti yenmez, kanı içilmez.
Sayfa 225 - Okuyan Us Yayın.
Reklam
Umran, geniş mânâsıyle medeniyet, yani: bir kavmin yaptıklarının ve yarattıklarının bütünü, içtimai ve dini düzen, âdetler ve inançlar.
Sayfa 147
Tabiatın bir parçası olan insan toplumu, karşılaştığı meselelerini hal ve ihtiyaçlarını temin için birçok vasıta ortaya koymuş, kaba veya ileri bir teknik, çeşitli seviyede bilgiler, münasebetleri düzenleyen nizamlar, kurallar, örf ve adetler, fikir, kanaat ve inançlar... İşte insanın cemiyetini, tabiata ve çevreye hükmetmek ve yaşamak için kurduğu bu çok yönlü girift ve suni cihaza "kültür" denir.
1leşmemizi sağlar, küçümsemeyi değil !!!
İyi edebiyat, farklı insanlar arasında köprüler kurar ve bize sevinçler, acılar ya da şaşırtılar yaşatarak bizi ayıran diller, inançlar, alışkanlıklar, adetler ve önyargılara karşın 1leşmemizi sağlar...
• Bir nesnenin bana (X) niteliği varmış gibi geliyor. • Bir nesne sana (Y) niteliğine sahipmiş gibi görünüyor. • Benim algım nasıl seninkinden daha iyi olabilir? • Değildir. Dolayısıyla, yargı nesnenin (X) mi (Y) mi olduğu orta­ ya çıkana kadar askıya alınır. Bu nedenle, kuşkucuların mutlak hakikatlerinin belirlenemedi­ ği şeyleri bu kadar farklı şekilde algılamalarını sürdürmelerinin on yolu şunlardır: • Hayvanlar arasındaki farklılıklar • insanlar arasındaki farklılıklar • Duyu algısındaki farklılıklar • Koşullardaki farklılıklar • Konum, uzaklık ve yer farklılıkları • Tüm bu şeylerin karışımlarındaki farklılıklar • Miktar ve benzer kavramların oluşumundaki farklılıklar • ilişkilerdeki farklılıklar • Göreli sıklık veya seyreklikteki farklılıklar • Farklı sistemler, gelenekler/adetler, yasalar ve dini inançlar Etik çalışmalarında Kuşkuculuk önemlidir, çünkü bir tür röla­ tivizm/göreciliktir -belki de en saf ve en ham haliyle. Bir Kuşku­ cu, iyi veya kötü olan bir şeyin içkin/doğuştan doğası hakkında bir yargıyı askıya aldığında artık onunla ilgili hiçbir yargıda bulu­ namaz. Bu nedenle Kuşkucular için belirlenmiş erdemler yoktur. Aynı şekilde nesnel hakiki değerler de yoktur. Bir Kuşkucu olarak adaletsiz bir şeyi hissedebilirsiniz, ama bunun bir önemi yoktur. insanların adaletsiz davranışlarda bulunmalarını engelleyen şey, kendi algılarına dayanarak yasalar çıkaran etikçilerdir. Ve böylece, toplum içinde yaşamak için gelenekiere geri dönüyoruz, çünkü daima böyle yapıldı.
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.