''Mustafa Sagir, Ankara’da bir ay kaldıktan sonra, İngilizlerin hafiyesi olduğu anlaşıldı ve idam edildi. Ölmeden önce son arzusu, bir Müslüman olarak Müslüman ordusuna hıyanetinin vatandaşlarına duyurulmaması oldu ve adı ilan olunmadı.''
Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni
Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini
Sen Bay Nİhayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli
Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum oradan
D&R da satış sorumlusu bir kızımızın tavsiyesi üzerine üç kitabı birden alma gafletinde bulunmuştum.İlk defa bir kitabı beğenmek şöyle dursun kütüphaneme koymaya layık görmemiştim...
Cinselliğin aşk adı altında bu kadar fazla olduğu bir kitap daha önce hiç okumamıştım.
Asıl üzüldüğüm ise çıktığı dönem 18 yaş altı gençlerimizin elinde bu kadar çok olmasıydı...
Sevgi bizi saadete, zevke götürecek bir vasıtaysa diğer birisine ihtiyaç vardır. Fakat muhabbeti böyle adi bir vasıta değil de, büyük ve temiz bir gaye, hatta hayatımızın sebebi olan bir mevcudiyet diye kabul edersek başka birisinin lüzumu yoktur. İnsan tek başına da sevebilir. Böylece hiç kimseye hasredilmeyen bir aşk bütün kâinatı içine alabilir. Halbuki bir şahısta toplanabilen ve teskin edilebilen bir aşkın, düşün, ne kadar kuvvetsiz ve dar olması lazımdır!
Yazarın ilk okuduğum kitabı Aşk Mutfağından Yalnızlık tarifleriydi. O kitabı daha çok beğenmiştim. Bu kitabın dili farklı geldi. En sevdiğim kısım Matruşka'ydı. Pazar Günü ve Fil mezarlığı da güzeldi :) Ama en güzeli kitabın adı Kediler Güzel Uyanır :)
Kitabın adı yanlış konulmuş bence. Kitap Nurbanu'dan %30 falan bahsediyor, geri kalanı dönemin genel özeti. Nurbanu'nun hayatını okumak için almıştım ama yanlış seçim oldu. Tarihi belgelere dayanması açısından güzeldi, abartılı kurgular yoktu. Akıcı anlatımıyla sıkmadı okurken