BKM'de 5tl olduğunu görünce alıp okuduğum bir kitap. Öyle çok beklentim yoktu ama büyük hayal kırıklığı oldu. İlk olarak çeviriden mi yazardan mı kaynaklı bilmiyorum kitabın çok kötü bir dili vardı. Cümleler kısa kısa ve aşırı basitti, küçük bir çocuğun günlüğünü okuyormuş gibi hissettirdi. Zaman kavramı sürekli kayıyordu. Bunun yanında karakter duygularını geçirmek konusunda da pek iyi olduğunu düşünmüyorum, hepsi çok yüzeyseldi ve neden olduğunu anlamadığım bir sürü şey yaptılar. Kadın karakterin travmalarını ve yaşadığı ortamı düşünürsek oldukta potansiyeli olan bir kitaptı aslında. Daha iyi bir anlatımla çok sevdiğim kitaplar arasına girebilirdi.
Ave Maria, otuzlu yaşlarının yarısına merdiven dayamış, yaşadığı küçük kasabanın eczacılığını yapan ancak kasabanın tiyatro yönetmenliğinden tutun da özellikle madende çalışan işçilere acil müdahale için sağlık ekibinde ter döken, kitap okumayı çok seven ve sırf insanları daha iyi tanıyabilmek için Çin Yüz Okuma Sanatını araştıra araştıra öğrenen tatlı bir bayandır.
Dokuz yıllık dostu Teodor'a alenen aşıkken aniden Jack Mack isimli okul ve kasaba arkadaşından evlilik teklifi alır. Teodor'a olan aşkı sürümcemede ilerlerken Jack'in teklifine sıcak bakmaz, tersler ve kendine kızar; bu kadar ileri gidebilmesine izin verdi diye.
Gelgelelim, Ave Maria, kitaba göre bir yıl önce vefat annesinden bir mektup bulur. İçinde, babasının aslında bildiği kişi olmadığını açıkladığı bu mektuba incinmiş kalbiyle "ben bir piçim" esprisi yapar. Dedikodu karnavalı kasaba, bu haberi çok kısa sürede duyar, ilk zamanlar kafasına takmasa da baba bildiği adamın kızkardeşi haberle beraber soluğu Maria'nın dükkanında alır, abisinden kalan mirasın kendisine geçmesini talep eder...
Ve Jack, Maria için yeni kamyonetini satıp, Maria'nın öz babasını kasabaya getirir... Maria, Jack'e hisler beslemeye başlar...
Yani hikaye buydu, ama öyle karmaşık, öyle yorucu, öyle gereksiz detaylarla süslenmişti ki, sona doğru kitabı sevebildim. Elim birkaç kez bırakmaya gitse de direndim ve bitirdim. Beğendim mi? Evet ama açıkçası yordu...
Güzeldi ama harika değildi. Bir romantik kitaptan beklediğim daha aşk dolu, iç ısıtan bir klişedir. Oysa bu kitap çok durağandı, biraz iç bayıcı bile sayılabilir zaman zaman.
“Bir kadının hayattaki konumuyla eğlenmek hiç komik değil. Evli ya da yalnız olmasının tüm sorumluluğu ona aitmiş gibi! Bazen hayatta bazı şeyler olur , parçalar farklı yerlere oturur ve oyun dilediğimiz şekilde akmaz.”