Menekşe Şentürk K

Sabitlenmiş gönderi
120 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Yıl 1919. Küçük bir çocuğun ağzından Kurtuluş Savaşı'nın Ankara'dan görünen ama aslında tüm ülkenin aynalığını üstlenen halini okudum bu kitapta. Elimden düşüremedim. Başladığım gibi bitirdim... Çünkü çocuğun anlatımı, kitabı elime kilitledi sanki. Öyle masum, öyle içten, öyle güzeldi ki... Çocuk, savaş sırasında diğer çocuklar gibi
Cumhuriyet'in İlk Sabahı
Cumhuriyet'in İlk Sabahıİlber Ortaylı · Kronik Kitap · 20231,644 okunma
Reklam
150 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Kitabı bitireli en az dört gün oluyor ve ben bu kitabı anlatabilecek cümleleri bir araya getirmek için o andan beri çabalıyorum. Düşündüğüm her başlangıç beni yeniden ve sürükleye sürükleye kitabın içine çekti desem yeri var... Çünkü, sadece bir 'kadın'la başlayıp onlarca 'kadın'la devam eden hikâyesinde çaresizce kayboldum. Şehrazat... Yazar kadın. Çekmecelere gömdüğü eski hikâyelerini silah zoruyla gün yüzüne çıkarmak zorunda kalıyor ve anlatmaya başlıyor. Önce sayısız 'kadın'larından birinin hikâyesini anlatıyor sonra kadın'ın gerçeğini... Ardından başka bir 'kadın'a geçiyor... Sonra başka bir 'kadın'a... Fakat hikâyeyi okurken ayrı, gerçeği okurken ayrı, apayrı bir duygu seli insanı mahvediyor, yakıyor, yıkıyor. Hikâyenin muazzamlığına gizlenmiş acı dolu gerçekler art arda surata tokat gibi çarpıyor. Ece Hanım'ın kalemi yine vurmuş. Yalnız cidden sağlam vurmuş. Tıpkı 'Her Şeyi Baştan Anlat' romanında olduğu gibi ince ince girdiği hikâyesini sürükleyip, zirve yaptırıp, yeraltı edebiyatından gün yüzüne çıkarmış... Yazımı harikaydı. Anlatımı da. Okuması ise ah, "okuyun işte, kesinlikle okuyun," der ve burada keserim konuyu... 
Şehrazat'ın Son Sözleri
Şehrazat'ın Son SözleriEce Erdoğuş · Kafka Kitap · 07 okunma
Kanlı Ay
Kanlı AyAydın Benli
9.2/10 · 8 reads

Reader Follow Recommendations

See All
150 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Şehrazat'ın Son Sözleri
Şehrazat'ın Son SözleriEce Erdoğuş
7/10 · 7 reads
Reklam
112 syf.
·
Not rated
·
Read in 29 hours
Ah Yavuz... Canım Yavuz... Nam-ı diğer Yavuz Kahraman... Kısa boylu ancak boyuna göre koca yürekli Kahraman... Bir de duygu dünyasındaki heyecan veya stresine göre "Şeyyy..." ;))) Çok seviyorum çocuk edebiyatını. Öyle seviyorum ki, her bir hikayede yazarların becerisiyle kendi çocukluğuma dönüyor, onlar sayesinde doyamadığım çocukluğumu yeniden yaşıyorum. Oysa ben büyüyeli çok oldu. Şimdi iki çocuk büyütüyor, ve kendi yavrularımı büyütürken yeniden büyüyorum sanki. Yine de 'geçmiş, geçmiyor arkadaş!' Bu hikaye de böyleydi. İçimizden birilerinin çocukluğunda yaşadığı olası anıları yakalatacak kadar iyiydi. Ece Hanım'ın kalemi de yine esprili, yine sevgi dolu, yine eğitici, yine hayal gibi gerçekti. Yavuz Kahraman, ailesi ile birlikte taşındıkları yeni mahallesinde, yeni apartmanında, yeni okulunda neler yaşadı? Yaşarken neler hissetti? Okuyunca onunla yaşadım, okuyunca onunla güldüm, onunla meraklandım, onunla üzüldüm, onunla başardım. Ben okudum, sıra oğlumda... ;)))
Benim Adım Şeyy
Benim Adım ŞeyyEce Erdoğuş · Timaş · 20242 okunma
304 syf.
·
Not rated
·
Read in 11 days
Annelerini kaybeden iki kardeş, kısa adıyla Vee ve Mattie. Elbette ikisi de üzgün, ikisi de eksik... Vee, narkolepsi denilen hastalıktan muzdarip, yetmiyor üstüne, birine ait eşyaya dokunduğunda uyku komasına girip, eşyasına dokunduğu kişinin  ruhsal bedenine baygınlık geçirerek ışınlanıyor. Vee, bir gün, ansızın, muzdarip olduğu bu rahatsızlık sebebiyle kardeşinin de dahil olma ihtimali olan art arda cinayetlerin rüyasal dünyasında buluyor kendisini. En garibi ise, rüyasal dünyasının gerçekle bir bütün olması sanırım. Açıkçası sağlam bir gençlik romanıydı ve akıcı diliyle film izlercesine okuttu kendini. Yazar, hikayeyi birinci ağızdan yazdığı için, anlatıcının yani Vee'nin gözünden ve misafir olduğu ruhlarla yaşadığı tecrübelerden sonuca varmamızı sağlamış. Çok da ters köşeydi diyemem ancak severek okuduğum kesin :)
Sırçalan
SırçalanJill Hathaway · Martı Yayınları · 2012242 okunma
144 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
"Karanlık" bir dükkan düşünün. İçinde yaşama dair tek bir şey bile yok fakat ölüme dair çok şey var. Yaşamdan umudunu kesen herkes bu dükkana uğruyor, 'hoş geldiniz' diye ağırlanan müşteriler, alışveriş sonrasında 'elveda' ile uğurlanıyor ;) Çok akıllıca yazılmış, satır aralarına yerleştirilen espirilerle hikayenin gidişatı lezzetlendirmişti. Güldüm ya, daha ne olsun. Hatta çoğu cümlede kahkaha attım ;))) Beş kişilik ailenin yönettiği dükkanda, anne ve baba haricinde bir abla ve iki de küçük erkek kardeş var. Aile feci derecede karamsar, feci şekilde ölüm dostu, elbette para kazanıyorlar bu işten; asılmalık kaygan düğümlü ipler, envai çeşit zehirler, akla hayale gelmeyecek intihar kitleri... Ne ararsanız var dükkanda. Sadece çocukların en küçüğü, Alan farklı. O başka. Onun kalbi farklı atıyor, ailesinden ayrı duygular besliyor :) ve bu ayrı duygular, katılaşmış ailesine zamanla neler kazandırıyor neler... Masal tadında bir romandı, akıcıydı. Çok sevdim, tavsiyedir...
İntihar Dükkanı
İntihar DükkanıJean Teule · Sel Yayıncılık · 20207.2k okunma
512 syf.
·
Not rated
·
Read in 24 days
ÖLÜLER YAŞIYORLAR MI? Bilmiyorum. Bu eser de bunu sorguluyor. Ölülerin öte alemde yaşadığına, ruh çağırma yöntemleriyle de onlara ulaşılabildiğine inanan iki kardeş ve bunun kurmaca bir hayalden olduğuna şüphesiz hüküm süren bir dayının başrolde olduğu bir romandı. Bendeki eser iki ciltten oluşuyordu, bu okumamı ve hazmetmemi daha da kolaylaştırdı diyebilirim zira tek seferde okusam sıkılabilirdim belki de. Çünkü, ilk cilt ölen insanların ruhlarının varlığına dair sorgu ve suallerden oluşurken ikinci cilt olayların gidişatını müthiş bir polisiyeye ve acı bir dramın tarifsiz okuma hazzına bıraktı kendini... Akıcı dili, anlatımın içindeki Fransızca kelimelerle süslenen ancak tabiri eklenen, sürükleyici bir eserdi. Korku romanı olarak tam kategorize edemem ancak bir kısım yerde epey etkilendim;) Elbette sonuna gelene kadar da 'acabalar'la mücadele ettim. Çok güzeldi, çok düşündürücü ve çok iyiydi. Sonu ise okuyunca anlanan hislerden ibaretti...
Ölüler Yaşıyorlar mı ?
Ölüler Yaşıyorlar mı ?Hüseyin Rahmi Gürpınar · Kapra Yayıncılık · 2021116 okunma
194 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Dört Dörtlük Bir Roman Nasıl Yazılır? Kitabın kapağındaki soruya cevap arıyorsanız, yazarlık hayaliniz varsa ve bunu pekiştirmek için sürekli okuyorsanız, bu kitap tam da size, bize göre ;) Kurguyu da anlatmış, kurgu dışını da. Doğru yolu da göstermiş (ki okuyunca çoğu noktada hak vereceksiniz) yanlışı da... Kitap yazmaya nasıl başlayacağınızdan tutun da nasıl devam etmeniz gerektiğine kadar ciddi anlamda yol göstermiş. Tekrarsız, kolay anlaşılır ve gerçekten ilham verici bir kitaptı diyebilirim. Bu konuda, birkaç yıl önce canım Stephen King'in 'Yazma Sanatı' adlı kitabını koca bir heyecanla okumuş ve yol gösterici olmayan fikirleriyle şaşırmıştım. Çünkü, fikirler ince elenip sık dokunduğunda kişiye özel kalır, yol göstermek ise ayrıdır. Herkes Stephen King olamayabilir ancak isteyen herkes yazı yazma konusunda ilerleyebilir, yetmedi, geleceği parlak bir yazar da olabilir. Demem o ki, "Dört Dörtlük Bir Roman Nasıl Yazılır?" ciddi anlamda eğiticiydi. Yazarın hayat hikayesinden çok, yazmayı istediğiniz esere odaklanmanızı teşvik ettiği gibi detayları da ders modundaydı. Çok sevdim, çok faydalandım, merakınız varsa sakın ertelemeyin...
Dört Dörtlük Bir Roman Nasıl Yazılır?
Dört Dörtlük Bir Roman Nasıl Yazılır?James N. Frey · Hep Kitap Yayınları · 202033 okunma
Reklam
64 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 hours
Kitabın sayfalarına dalıp, içinden Tibet'i çekip, çıkarıp, sıkıca sarılmak istedim... Her şeyden ama her şeyden korkan minik Tibet'in bir gün başına sayısız olaylar gelir. Ne kötü ki, tüm olaylar art arda yaşanır. Çocuğun başına atılan eşyalar mı dersiniz, çöp kamyonunda yolculuk mu, uzaylılarla karşılaşma mı... Tibet anlatmış hikayesini. Ben de okudum, ah iyi ki okudum. Öyle güzel anlatımı vardı ki, cümlelerin içinde yaşananların hayalini kurmamak, sahneleri canlandırmamak mümkün değildi. Mahalledeki amcalar, teyzeler, yaramazlar da cabası ;) Cümleler arasına serpiştirilen dozunda espriler... Keşke daha uzun olsaydı. Okumaya doyamadım. Ece Erdoğuş Levi'nin edebiyat kalemini çok sevmiştim, çocuk edebiyatındaki bu eserine de bayıldım. İçindeki çizimler, nidalara canlılık katan puntoların değişkenlik gösteren zevkli dizaynları... Cümleler ile çizimler, resmen kendi aralarında yarışa girmiş de her ikisi de birinciliğe oynamış gibiydi. Gerçekten çok güzeldi.
Başıma Gelen Acayip Şeyler
Başıma Gelen Acayip ŞeylerEce Erdoğuş · Timaş Çocuk · 20236 okunma
727 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.