Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Çünkü ancak yaşamı korumak için göze alabildiklerimiz kadar yaşamı hak etmiyor muyduk!?”
Sayfa 522
Ne demek istediğimi anlamak için önce varoluş yolculuğunu fark etmelisin.
Sonuca varmak için acele edenler hep kestirmeden gidip mutlak sonuç ararlar ama böylesine zengin anlamlarla var edilmiş evren mekanizmasında son ve sonuç yoktur, değişim, dönüşüm vardır. Her son bir başlangıç, her sonuçsa varılan Tek'ten yeni bir anlama yolculuktur.
Sayfa 115
Reklam
Bilginin davranışa dönüşüp dönüşemediğini ölçer hayat. Varlığın yaşayacağı her kriz, yaşamı ne kadar anladığını ölçmek için özenle tasarlanır ve yaşanılan zorluk ne olursa olsun seçimleri daima yaşamın yanında olanlar varoluşun katmanlarında ilerlemeye hak kazanırlar.
Sayfa 115
Çünkü önemli olan bilmek değil anlamaktır.
Varoluşun ana fikri, deneyimlemektir, her şeyi bilmek değil. Bilgi ancak deneyimlediklerini analiz etme yetisi geliştirdiğinde ve diğer deneyimleyenleri yargılamayı kestiğinde işe yarar kıvama gelir. Yani varoluşun katmanlarını anlamak için araçtır bilgi, ulaşılması gereken bir amaç değildir.
Sayfa 115
Önyargı, düşüncenin en büyük hastalığıdır..
Değiştokuşun yerini burada para almış. Üzerindeki rakamlar sayesinde miktarı, dolayısıyla değeri belli olan kağıt parçaları para. Yırtılacak kadar narin, birbirlerini öldürebilecekleri kadar da güçlü bir şey bu insanlar için. Zıtlıkların gezegeninde değer birimi, değersiz kağıt parçalarından başka ne olabilirdi ki!
Reklam
Güçsüzlük çaresizliğin kapısıydı.
Tükettiğini üretebilir misin? … Peki ya fikirler ? Yargılayarak tükettiğin fikirlerin yerine yenilerini üretebiliyor musun?
Senin hissettiğin her duygu senden evrene yansır hatta evreni değiştirir.
Şöyle düşün, evrende en çok hissedilen duygu, kıskançlık ya da öfke gibi köklerini negatiften alırsa evren de köklerini aldığı o çoğunluktaki duygunun haline bürünüyor. Ya da birbirini sürekli yanlış bir şekilde yargılayan varlıkların olduğu bir evrende anlamdan bahsetmek de mümkün olmuyor. Çünkü anlam ancak emek verilerek iyi niyetle anlamlanıyor.
Sayfa 111
Kıskançlık yaşayan biri kıskandığı şeye odaklanacağından soruları da hep bu olguya odaklı kalacaktır. Yani merakın odağındır ve o odak duygularının da kaynağıdır. Merakını ehlilleştiremediği için başka birine odaklamış ve sürekli o kişiyi merak eder hale gelmiş ve bu nedenle de büyük kıskançlıklar yaşayan birinden anlayış beklemek mantıklı olmaz. Çünkü anlayış ancak analizle gelişir ve merakı başkasına saplanmış biri, o başkasıyla ilgili bilgi toplamakla o kadar meşguldür ki analiz yapamaz hale gelir ve anlayışı gelişmez. Kendi gelişemez.
Sayfa 110
Reklam
Çünkü bir uygarlık kendi keşfetmediği teknolojinin kullanıcısı olursa kölesi olur.
İnsan kendi varoluşundan daha büyük bir şeyin parçası olduğunda Tanrı’ya yaklaşırdı.
Sanki yaratılışın ana amacı mutlu olmakmış gibi ciddi bir yanılgı var.
Güç değildi insanı yücelten şey, güçsüzlüğüne rağmen özünü koruyabilmekteki kapasitesiydi.
Yargılayarak tükettiğin fikirlerin yerine yenilerini üretebiliyor musun?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.