Herkes çok iyi bilir ki bazen bir saatlik süre insana ömür kadar uzun gelirken,bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider.Zamanın bu garip kısalığı ve uzunluğu, o saat içinde yaşanan olaylara bağlıdır.Çünkü zaman, yaşamın kendisidir.Ve yaşamın yeri yürektir.
Hep şehri anlatmak istemişti zaten.Şehir adamıydı o...Sokaklarında acı çektiği,aşık olduğu,polis tarafından kovalandığı,Müjgan'la beraber ağlaştığı şehrin şairi.Ne demişti o: "Şenlik dağıldı, bir acı gel kaldı bahçede yalnız."
Sabahattin Ali yaşasaydı,bugün de "çok çocuk" değil,sokaklarda dilenen,savaşın yerinden yurdundan ettiği çocuklar için yeniden bir hayat dileyecekti...Ve belki bugün de...