eylül

"Seni seviyorum," dedi Sam. Celaena kollarını Sam'e dolayıp sarılarak kokusunu içine çekti. "Eşya toplamaktan nefret ediyorum."
Sayfa 375Kitabı okudu
Reklam
"Komik bir şey duymak ister misin? Ne zaman ödüm patlasa kendime şunu söylerim: Benim adım Sam Cortland... ve ben hiçbir şeyden korkmam. Bunu yıllardır yapıyorum." "Gerçekten işe yarıyor mu peki?" "Bazen yarıyor, bazen yaramıyor. Ama genelde kendimi daha iyi hissetmemi sağlıyor. Ya da kendime biraz gülmemi."
Sayfa 364Kitabı okudu
"Acıya katlanmayı öğrenirsen ne olursa olsun ayakta kalabilirsin. Bazı insanlar acılarına sarılmayı öğrenir... acılarını sevmeyi. Bazıları acılarını kederle boğarak ya da unutarak katlanır. Kimi acısını öfkeye dönüştürür."
Sayfa 219Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
"Çünkü geyik hep sabittir, mevsim ne olursa olsun aynı yerdedir." "Neden?" "Terrasen halkı evinin yolunu bulabilsin diye. Nerede olurlarsa olsunlar gökyüzüne bakıp Terrasen'in daima onlarla olduğunu bilsinler diye."
Sayfa 180Kitabı okudu
"Çünkü... Aynı ruhtan yaratılanlar sonsuz bir döngüde, sürekli birbirlerine çarpacaklardır."
Sayfa 443Kitabı okudu
Reklam
"Sen Antalya kızısın Tanyel'im. Denizin kokusunu içine çekmeden, Antalya'nın sokaklarında dolaşmadan yapamazsın ki."
Sayfa 390Kitabı okudu
Sevgili Mania'm, ruhum sana ezelden mühürlüdür. Bilirsin ki cehennemde mührü ateş ile vururlar. Senin güzel ismini benim göğsümün ortasına ateşle vuran tanrıya şükürler olsun, şeytan bile ona olan hayranlığını gizleyememiştir. Ve yine şükürler olsun, ateşi bazen ateşle de söndürebilirmişsin. Sen de şafak yıldızım, benim yegâne ateşimmişsin. Yegâne ateşim, yıldızların üzerimize yağdığı rüyalar gör. Ben ise seni göreyim. Seni göreyim ve şafak söksün öksüz cehennemime. J.
Sayfa 423Kitabı okudu
Başını kaldırıp yıldızlara baktı. Aelin Ashryver Galathynius'tu o. İki güçlü soyun varisi, bir zamanları görkemli halkının koruyucusu ve Terrasen Kraliçesi. O Aelin Ashryver Galathynius'tu ve asla korku duymayacaktı.
Sayfa 625Kitabı okudu
Celaena'nın en geniş üç yara izinin üzerinde üç satır yazı vardı. Sevip de kaybettiklerinin öyküsü şimdi bedenine yazılıydı: Bir satır anne-babası ve amcası için, bir satır Leydi Marion için, bir satır da saray meclisi ve halkı için. Daha küçük, daha kısa yara izlerinin üzerinde Nehemia ve Sam'in öyküleri vardı. Çok sevip yitirdiği iki insanın. Artık hiçbiri yüreğinde kilitli kalmayacaktı. Artık Celaena utanmayacaktı.
Sayfa 581Kitabı okudu
"Tek bir düşüncem şehrini yakmaya yeter." Maeve "Taştan bir şehir bu," diye çıkıştı. Celaena gülümsedi. "İnsanların taştan değil."
Sayfa 569Kitabı okudu
Reklam
"Bir zamanlar," dedi, "çoktan küle dönmüş bir ülkede krallığını seven... hem de çok seven bir prenses yaşarmış."
Sayfa 547Kitabı okudu
"Asla çıkarma bunu. Asla kaybetme." Annesi Aelin'in alnını öptü. "Tak bu kolyeyi ve sevildiğini hep bil Ateşyürek; güvende olduğunu ve önemli olanın" -annesi elini kızının kalbinin üzerine koydu- "bunun gücü olduğunu bil." Ardından "Nereye gidersen git Aelin," diye fısıldadı, "ne kadar uzağa gidersen git, eve dönüş yolunu gösterecek sana."
Sayfa 517Kitabı okudu
Eyllwe şarkısıydı. Sonra Fenharrow Şarkısı geldi. Ve Melisande. Ve Terrasen. O çalışma kamplarında insanlarını kaybeden tüm uluslar. Ve nihayet debdebe ve zafer için değil, dönüştükleri şeyin yasını tutmak için orkestra Adarlan Şarkısı'nı çaldı. Son nota da çalındığında şef yanında dikilen müzisyenlerle kalabalığa döndü. Tek vücutmuş gibi gözlerini balkonlara, kıtanın kanlarıyla satın alınan tüm o mücevherlere baktılar. Ardından tek kelime etmeden, eğilip selam vermeden ya da bir başka jestte bulunmadan sahneden indiler. Ertesi sabah kraliyet kararnamesiyle tiyatroya mühür vuruldu. Bir daha kimse ne müzisyenden ne de şeften haber aldı.
Sayfa 479Kitabı okudu
"Olduğundan ve hep olabileceğinden farklı bir şeye dönüşmüyordu o," dedi. "Nihayet her şeyi gördün ve onun o diğer yanını gördüğünde... Bir yanını sevip bir başka yanını sevmezlik edemezsin. Benim de hangi yanlarımı kabul edip etmeyeceğini seçemeyeceğin gibi."
Sayfa 390Kitabı okudu
"Belki birlikte bir yolunu bulabiliriz." "Sanırım," dedi Celaena. Sesi fısıldar gibi çıkmıştı. "Bu çok hoşuma gider." Rowan bir elini Celaena'ya uzattı. "O halde, birlikte." Belki de o çukurdan asla çıkamayacak, yeniden bir bütün olamayacaklardı fakat... "Birlikte," dedi Celaena. Kendisine uzanan eli tuttu.
Sayfa 347Kitabı okudu
5.6k öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.