İç dünyası zengin olan kişi yazgıdan çok şey beklemez;buna karşılık bir aptal,sonuna dek bir aptal olarak,bir hödük olarak kalır;isterse cennette,etrafı hurilerle çevrili olsun.
Mutluluk kolay şey değildir. Onu kendimizde bulmak çok zordur, başka yerde ise hiç bulamayız. Chamfort
Reklam
O’na sığınmazsa insan, yaşamdan nasıl zevk alabilir?
Bir fikrin başarısı, özünde var olan değerden ziyade çağdaşlarının tutumuna bağlıdır. Zamanlıysa hemen uygulamaya geçilir, zamansızsa, güneşin sıcağına aldanıp topraktan baş veren bir filiz gibi, bastıran donla büyümeden ölür.
Yaşının ruhuna sahip olmayan Yaşının tüm sıkıntılarını yaşar.
Reklam
Yer yerinden oynuyorken, Yıkıntılar yıldırmıyor onu.
Kusursuz bir bilge, asla kararsızlığa düşmeyen ve asla acele etmeyendir.
"Tüm belalar, yalnız kalma yeteneğimizin olmayışından gelir başımıza" La bruyére
Belkide sen kazandın?.. Seninle olmayacak birine, Harcanacak zamanı kazandın.
Reklam
"İkinci acı aynı anda, ama ayrı yerlerde ortaya çıktığında, daha güçlü olanı ötekini bastırır." (Hippokrates, Aforizmalar)
Sayfa 236
“Bir kafa ve bir kitap çarpışırlarsa ve bir tınlama sesi duyulursa;bu ses her zaman kitaptan mı gelir?”
Sayfa 100
Ve onlar, kendi kendilerini beğenerek, kapılırlar kuruntusuna övgüye değer olduklarının: Bu yüzden görünür köpek, köpeğe en güzel varlık olarak...
Görüş, etkime ve dokunma ufuklarımız ne denli dar iseler, o denli mutluyuzdur: ne denli geniş iseler, kendimizi o denli sıkıntılı ya da endişeli duyumsarız.
İnsanın olası mutluluğunun ölçüsü bireyselliğiyle önceden belirlenmiştir. Özellikle zihinsel gücünün sınırları, yüksek bir hazzı alma yeteneğini sonsuza dek belirlemiştir. Bu sınırlar darsa, dışarıdan gelen tüm çabalar, insanların ve şansın onun için tüm yaptıkları, o kişiyi sıradan, yarı hayvansı insani mutluluğun ve hoşnutluğun ötesine geçiremezler: O kişi duyusal zevklere, rahat ve keyifli aile yaşamına, düşük bir dost canlılığına ve kaba saba bir zaman öldürmeye bağlı kalır: Eğitim bile, bir bütün olarak onun bu çemberini genişletemez, genişletebilse bile, bu çok kısıtlı kalır. Çünkü en yüksek, en çeşitli ve en kalıcı hazlar, zihinsel hazlardır; gençliğimizde bu konuda ne denli çok yanılsak da bu hazlar zihinsel güce bağlıdırlar. Buradan, mutluluğumuzun ne olduğumuza, bireyselliğimize ne denli bağlı olduğu anlaşılıyor; oysa bu konuda çoğu kez akla gelen, yalnızca yazgımız, neye sahip olduğumuz ya da neyi temsil ettiğimizdir. Ama yazgı iyileşebilir: Ayrıca, iç dünyası zengin olan bir kişi yazgıdan çok şey beklemez; buna karşılık bir aptal, sonuna dek bir aptal olarak, bir hödük olarak kalır; isterse kendisi cennette, etrafı hurilerle çevrili olsun.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.