Aynı toprağa girdikten sonra ne farkımız kaldı?
“Ve orada bir ağaca dayanarak bakarken dün düşünmediği şeyi bugün düşündü.Bir gün kendinin de ölmesi ihtimalini…Dünyada üç saniyelik bir misafir olduğunu,bu misafirliğin böyle acı ve derin şeylerle berbat edilmesinin ne kadar yazık olduğunu düşünerek acı acı ‘Bu şimdi toprak,çamur olanlar,ömürlerinde benim gibi böyle mutluluklara aday olup da onu birtakım yerli ya da yersiz kuruntularla reddettilerse ne kazandılar?’diye söylendi.Evet,ne kazanmışlardı?İşte yapan da yapmayan da aynı toprağı,aynı çamuru paylaştıktan sonra,hep bir sonuç için elde olan mutlulukları tepmek cinneti neye yaramıştı?Şimdi değil,öldükleri anda,hatta yaşarken ne kazanmışlardı?Hayatın böyle büyük fedakarlıklara,vazgeçişlere,ağır vazifelere tahammülü mü vardı?”
"Ne demek istiyorsun? dedi Pippin. "Ne aynı?"
"Ağaçlar ve entler, dedi Ağaçsakal. "Olup biteni şahsen ben bile idrak edemiyorum, o yüzden size açıklayamam. Kimimiz hala aynı entleriz ve kendi usulümüzce hayattayız, lakin birçok ent uyuşuklaşıyor, ağaçlaşıyor diye de addedilebilir. Ağaçların çoğu sadece ağaçtır tabii ki; lakin birçoğu yan ayıktır. Kimisi tamamen ayıktır ve az bir
Reklam
...bir sıçrayışta ağaca çıktı. Çevikliğimi gördün mü Olric? Filozoflar atlet olsaydı, ya da atletler filozof... durumun fazla değişeceğini sanmıyorum. Ben de efendimiz. Yazık. Tarzan’ın bize anlatacak ne kadar şeyi birikmiştir. Kim bilir? Tarzan gibi çok yazar var, efendimiz. Eşsiz maceralarını sürükleyici bir biçimde yazmışlar. Bu kitapları bile, midesi sağlam olmayan insanlar okuyor Olric. Tarzan ne derdi bunları okusaydı? Sıkılırdı herhalde efendimiz. Doğru: aydınlardan başka hiçbir kalabalık kendi hakkında yazılan eserleri okuyacak sabrı gösteremez. Aman bizi de ne güzel anlatmış, ne kadar da böyleyiz, demezler herhalde. Derler efendimiz derler. Demesinler o halde Olric.
Sayfa 59 - İletişim Sinan Yayınları Dördüncü Bölüm
Kısa bir süre okuduktan sonra, gözkapaklarının ağırlaşmaya başladığını hissetti. Alışkanlıktan olacak, kötü alışkanlıktan. Meslekte de yeniyim: acemilikten olacak. Ayağa kalktı; suyun yanına geldi, başını ıslattı; ıslak ellerini boynunda dolaştırdı. Mendilini ıslattı, başına koydu. Henüz rahatlama isteğinden kurtaramadım kendimi. Çabuk
Sayfa 583Kitabı okudu
“Ey Âdem! Sen, zevcenle birlikte Cennet’te yerleş de, ikiniz de ondan(Cennet’in yiyeceklerinden) dilediğiniz yerden bol bol yeyiniz! Ancak, şu ağaca, yaklaşmayınız! Yoksa, ikinizde, kendilerine yazık etmişlerden olursunuz. Ey Âdem! Hiç şüphesiz, bu(İblis), senin de, zevcenin de, düşmanıdır.
Yavaşça Kayboloyuruz
Ailece doğa belgeselleri izliyoruz bugünlerde. Doğaya pek fazla çıkma imkânımız olmayınca en azından çocuklarımız görsün, bilgi sahibi olsun, diyorum. Köy hayatı, bahçeler, şelaleler, küçükbaş hayvanlar, yumurta, süt, yoğurt, peynir, dalından koparılan doğal sebze ve meyveler, sonbaharın rengârenk ağaçları ve yollara serpilen yapraklar, kar, kış,
Çıra Yayınları / Mehmet KazarKitabı okudu
Reklam
73 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.