Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.16
Gerçeğe Dönüş
Herkese Merhaba,
Emma chase böyle bir seri yazdığını inanamıyorum. Boşluğuna geldiğini düşünmek istiyorum. Seride bir tanesi bile güzel olmaz kitapların. Bu kitapta tam bir hayal kırıklığı ile okudum. Oysaki tek merak ettiğim kitap buydu ve vasat bir kitap okudum.
Ne beklemedım ne okudum resmen; ağaca yazık, kağıtta yazık , bu seri ile ilgilenen herkese yazık resmen. Kitap hakkında anlatacak bir şey yok, bomboş bir kitap olmuş resmen. Karısınında olaylı boşanan Connor ile onu ilk gördüğü anda aşık olan hemşire Violet hikayesiydi. İkiside bibirlerindern hoşlanıyor ama bunu beli etmıyorlardı, sonra araya arkadaşları filan girirce , beraber vakit geçirmeye başladılar. O kadar sığ ve sıkıcıydı ki anlatamam yani...Zaten kitapta kız karakteri sevdimi bence daha iyisi hakedıyordu. Connor’dan hoşlanmadım ben,aşkı filan da hiç geçmedi bana...Smut sahneleri aşırı kötü yazmış , öptü yaptı gibi anlatmış, olmuş gibi sanki ama o sırada oluyor aslında olay, böyle bir şey okuduk.
Sonra saçma sapan bir dram katmışlar. Eski karısı geliyor fılan onu affettiyorlar fılan... connor, violet ve eski karısı süper bir aile oluyor, böyle bir sacmalık yazılmış. Yani violette saf mısın kızım? Ne işi var senin olduğundan yerde , connor evinden kalmak nedir? Yok cocuklarıyla arasını düzeltıyormuş, gitsin başka yerde düzeltsin , ağzımı bozuyorlar töbe töbe yaa....
Neyse beğenmedim, sonuda mal gibi bitti, böyle zoraki bir aşk okudum yani, boşturç
Seriyi asla önermiyorum.
Toplasanız 15 sayfayı doldurmayacak kısacık bir tiyatro(!) metni, her sayfaya birer cümle yazılarak 64 sayfaya yazılmış. Tiyatro diyorum ama oda yayınevi Tiyatro dedi diye bundan önce birçok Tiyatro eseri okumuş birisi olarak bu eseri Tiyatroya hakaret sayıyorum Nuri Pakdil yaşarken bu kitabın basılmış olmasını yazarın kendine hakareti sayıyorum
Alın defter niyetine kullanın. Sayfalar bomboş çünkü. Aksi halde kağıt israfı resmen. Herhangi bir tiyatro eserine ekleme şeklinde basılabilirdi.
İçeriğe gelirsek bir kanserlinin bedeninde geçiyor ama olay nedir? Bunlar ne anlatıyor neyden bahsediyor hiçbir şey anlamadım. Diğerleri de anlamadılar incelemelerinden belli ama Nuri Pakdil'e laf gelmesin diye eveleyip gevelemişler. Arkadaşım Nuri Pakdil mükemmel bir kaleme sahip olabilir. Diğer kitapları muhteşem olabilir. Ama yazdığı her şey mükemmel olmak zorunda değil. Yazarın diğer kitaplarını okuyabilirsiniz ama bununla boşuna zaman kaybetmeyin diyeceğim ama hee sayfada tek cümle olduğu için kaybedecek bir zamandan Ziyade bu eseri basmak için harcanan ağaca kağıda yazık
İncelemem
SPOİLER ve kendi düşüncelerim.
1.alıntı
'Kazandıklarımın bir bölümünü kendime saklamaya karar verdiğim zaman zenginliğe giden yolu buldum. Sen de bulacaksın.'
"'Ama kazandıklarımın hepsi zaten benim değil mi?' diye sordum.
"'Hiç de değil,' diye yanıtladı. 'Terziye para ödemiyor mu sun?
İnsanlığımı Yitirirken - O. DAZAI /Mutlu görünen mutsuzlar için!
Nereden başlayacağımı bilemediğim bir incelemeyi yazmak için aldım kalemi, kağıdı elime. Yazıp yazıp siliyorum, başkahraman ayrı, onun içimizde hep var olun kişiliği ayrı hikâye...
Hiç fark ettiniz mi?
En çok gülen insanların birçoğu aslında içlerinde en büyük acıyı barındıran insanlar. En büyük soytarılar, kendileriyle başbaşa kaldıklarında
Kitap yaşlı bir adamın zihninden geçenlerden oluşuyor. Anlatı diye yayınlanmış lakin daha çok monolog ve okurken ister istemez iç sesim kitabı amerikan dublaj sesinde okudu :) izlediğimiz o yabancı filmlerdeki yabancı adamın beyninden geçenleri okuyormuş hissiyatı verdi. Ne yazık ki; okumasaydım çok bir kaybım olmayacak dediğim bir kitaptı. Bir adamın yalnızlık ıstırabını sayfalarca vermiş. Kitapta çok fazla boş sayfa var, bu beni rahatsız etti. Daha derlenip toplanıp daha az sayfa sayıyıla çıkabilirdi. Boşa giden sayfalar için kesilen ağaca üzüldüm. Kitabın arka kapağında kara mizahtan söz ediyor gelgelelim kitapta hiçbir şekilde kara mizah söz konusu değil. Sayfa sayısı itibariyle 1 günde okunabilecek bir kitap, benim okurken çok fazla içim sıkıldı. Halböyle olunca da okumayı da ertelemiş oldum. Genel itibariyle kitap beklentimin oldukça aşağısında kaldı.
Sezen Aksu Sadece Müzikle Uğraşassa Keşke
Türkiye’in en iyi kadın şarkıcısı, söz yazarı, divası Sezen Aksu şarkılarının sözlerini basmakta çok tereddüt ettiğini söylüyor kitabın ön sözünde. Kendisini YıldırımTürker’in “Borcun var” diyerek ikna ettiğini söylüyor. Yıldırım Türker keşke o konuşmayı yapmasaymış. Kitabın adı da bir itiraf gibi “Eksik Şiir… kitapta eksik olan şey “Şiir”… Bu kitap şiir kitabı değil maalesef! Şiir bölümünde satılmamalı, müzik kitapları arasında satılmalı kesinlikle. Bunun bir tık üstü Posta gazetesindeki şiirler, Sezen Aksu’nun bundan daha kötü bir tık üst hamlesi Mehmet Ali Erbil gibi TikTok’ta canlı yayın açıp acınası hale düşmesi olurdu herhalde. Berbat bir şiir kitabı olmuş, hatta şiir kitabı demeye bin şahit ister. Keşke kuşkularında haklıyım deyip bu kitabı yayınlamamasaydı, yazık etmiş bence… çok yazık… kitap için kesilen ağaca ayıp edilmiş…
İnsan Ya Neden Yaşadığını Bilmeli Ya da Her Şey Saçma!
"Bence insan bir inanç sahibi olmalı ya da bir inanç aramalıdır kendine. Yoksa yaşamı boştur, bomboş... Yaşamak ve turnaların neden uçtuğunu, çocukların neden doğduğunu, yıldızların neden gökte olduğunu bilmemek... İnsan ya neden yaşadığını bilmeli, ya da her şey saçma." (Sf. 46)
İnanç yoksa her şey anlamsız değil mi? İnancı olmayan bir
Daha kitabı yarılamadım bile.
Ama artık cidden sıktı.
108. sayfada bir paragraf var.
Şöyle:
'Oysa şeytan,boynuzuna taktığı mücevherler ona ışık saçarken,kalbi nehre çıkan bir ormanın içinde,koruluğu mücevherlerden aldığı ışıklarla geçiyor,her adımda nehre biraz daha yaklaşıyordu ve nehirde yıkanan meleğin ağrıyan sesini dinlerken,gözlerinden
Herkes her şeyi yapmak zorunda mı?
80 küsür sayfalık bu kitabın en fazla olması gereken sayfa sayısı 50'dir. İnsan yazdığı alelade, basit, vasat cümleleri -ergen liselilerin yazabileceği cümleleri- 1 sayfaya koymaya utanmaz mı? Sanatçı, yazar dediğin insanın aydın ve duyarlı olması gerekir, bu basit sözler için kesilen ağaca yazık, akan mürekkebe yazık, kitabın baskısı yetişsin diye yemeğini geç yiyen ustaya yazık valla. Yazar, sanatçı aydın ve duyarlı olmalı dedim, aslında tüm insanların olması gibi. Ancak Saygıdeğer Hanımefendi Sanatçı olmaktan çok uzak.. Yolu açık olsun..
