Sargun Tont ile henüz çocukken tanıştım. İlk olarak hediye gelerek tanıştığım; Bilim ve Teknik dergisinin son sayfalarında yazıyordu. O zamanlar Bilim ve Teknik dergisi bir "Bilim" ve "Teknik" dergisiydi. Tübitak ise gerçekten bilim ile iştigal ediyordu. Sargun hoca derginin sonunda yanlış hatırlamıyorsam Yaşam isminde bir köşede yazardı. Derginin genel havasından farklı olarak genelde başından geçen olayları, günlük gözlemlerini, bisiklet gezilerini bilimsel teoriler, fikirler ve yöntemlerle kaynaştırır; dünyaya "bilimsel bakış"tan bakmayı öğretirdi.
O zamanlar Bilim ve Teknik dergisini aldığımda ritüelim önce dergiyi koklamak, sonra da ilk iş Sargun hocanın yazılarını okumaktı.
Sargun hoca'nın akademi dışı kitaplarının da olduğunu düşünememiştim, ta ki bu kitabı görene kadar! Türkiye'de ve ABD'de günde neredeyse 50-100 km bisiklet süren bir insan tabi ki gezdiği yerleri yazmayı akıl edecekti!
Bu kitap işte böyle bir kitap, gezdiği yerlerde gördükleri, düşündükleri, hissettirdiklerini anlatmış. Bunu da Tanpınar'dan Ahmet Haşim'e edebiyatla harmanlayarak yapıyor. Bir ormana, bir denize, bir dağa baktığında hissettiklerini hissediyoruz biz de.
İnsanda bisiklet alma hevesi de uyandırmıyor değil. Bisikleti Düldül ile yaşadığı maceralar öyle özel ki, kitabın başında insan ve gemi arasındaki tarihi etkileşimi belki de kendisi bisikleti ile yaşıyor.
03.12.2016