Kimine göre, çıldırmaktan korkan bir adamın, çılgınca çözümüdür bu. Bir tür delilik paradoksudur. Evet, olabilir. Fakat bir yandan da, hayata yenilen bir adamın, ölüm karşısındaki zaferidir. Her an müdahale edip durdurabileceği bir ölümü, ağır ağır vücuduna yayılırken hiç çekinmeden izlemiş. Söyle bana doktor, şu hayatta ölüm, başka türlü nasıl yenilir?
Ölüm cezası en ağır ceza sayılır. En ağır suça en ağır ceza verilmelidir ki aynı suçları işleyeceklere ibret olsun, işlemesinler (!) Ya ölümü göze alanlara ne diyeceğiz? Cezaevinde intihar edenler arasında ömür boyu hapse hükümlüler çoğunluktadır. Demek ki yaşamak, bazen ölümden daha ağır gelebiliyor. Mahkemeler hata etmez mi? Eder. Ya asılanın suçsuz olduğu sonradan anlaşılırsa. Hatamızı nasıl düzelteceğiz? Toplum, kendini istediği kadar güçlü saysın. Yine de bazı hataları tamir etmek elinde değildir.
Reklam
''Ölümü gözlerimle gördüm bu sefer... Anladım nedir. Her ölüm bizden bir şey alır götürür derler ya... Sanmam! Her ölüm galiba gidenlerden bir şeyler bırakıyor! Ağır şeyler...
Sayfa 390 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Avrupa'da Kara Ölüm yüzünden ortaya çıkan nüfus kaybı, eski hiyerarşileri kırdı ve değirmenlerin, başka basit mekanizmaların kullanımını teşvik etti. İslam dünyasında ağır işçi kaybı sulama işlerine hasar verip ekonomik gerilemeye yol açtı.
96 syf.
·
Not rated
·
Read in 20 days
Kasvetli bir havada gezinti tadında
Spoiler İçerir Kitap, hayal mi gerçek mi olduğu anlaşılamayan bir olayın anlatımıyla başlamaktadır. Anlatıcı, penceresinden büyüleyici bir kız görür. Bu kız bir ağacın altındaki kambur bir ihtiyarın karşısında durmaktadır. Anlatıcı pencereden gördüğü bu kızın güzelliğini anlata anlata bitiremez, adeta ona hayran olmuştur. Sonrasında kahramanımız
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328.4k okunma
Sevdiğim adamı toprağın altına koyalı 27 gün oldu. Dile kolay kalbe dünya kadar ağır 27 saat ayrı kalamazdık, ölüm ne büyük boşluk çaresizliğin en fenası...
Reklam
Sesine güvenen kuş gibi ölüm Konar,ömrümüzün dalına. Fena mı? Fena.
Mutsuzluk, o durgun su Boş ev, bir sürü komşu ... Ah bu suratsız günler, Yaşarsın göz ucuyla. Terstir, bütün vakitler: Şimdi olmaz, sonra ... Tadın yok, yoksullar gibi. Elin kalkmaz, varlığa. Akşam örtüyor seni Büyük bir olgunlukla ... Bir ölüm kalmış, özü sözü bir. Buna kırılmak denir ...
"Bu sizi hiç şaşırtmamalı. Ölüm cezası böylesi durumlarda hem haksız, hem yararsızdır. Öldürmek hırsızlığı cezalandırmak için çok ağır, hırsızlığı önlemek içinse çok hafif bir cezadır. Her çalan ölümü hak etmedikten başka, açlıktan ölmemek için çalan adama en korkunç işkenceleri de yapsanız yine çalar. Bu konuda İngiltere'nin ve daha birçok memleketin adaleti, öğrencileri yetiştirecek yerde, döven kötü öğretmenlere benziyor. Hırsızlara en ağır cezaları verecek yerde, toplumun bütün üyelerine yaşama olanaklarını sağlasanız ve kimse kellesi pahasına çalmak zorunda kalmazsa daha iyi olmaz mı?"
Günler ağır. Günler ölüm haberleriyle geliyor. En güzel dünyaları yaktık ellerimizle ve gözümüzde kaybettik ağlamayı.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.