MÖ. 400 yıllarda Antik Yunan’da yaşamış olan filozof Sokrates.. Yunan gençlerini düşünceleri ile yozlaştırmakla, Tanrılara inanmayıp yerlerine başka şeyler koymak ile suçlanmaktadır. Mahkeme karşısındaki savunmasını, o gün yanında bulunan ve konuşmalarına şahitlik eden Platon yazılı olarak günümüze ulaştırmıştır fakat o günden bugüne mahkeme
Saat On İki
Karanlığımın örselenmiş
Ve tükenmiş kimliğinden yazıyorum
Merhaba çocuk
Kaldırım taşlarına baktığımız
Esmer Ankara'nın yüzümüzü kavurduğu
Dudaklarımızı çatlattığı
“Öylece uzattıklarında, her tarafım battaniye ile örtülüydü. Zeynep görmek istedi yüzümü. Hiç görmemişti öldükten sonra. Amcam ağır adamdı, “Boş ver üzülürsün, onu eski haliyle hatırla.” gibi lüzumsuz sözlerin hiçbirini demeden getirdi yanıma. Amcam battaniyeyi yavaşça iki yana açarak kaskatı kesilmiş yüzümü ortaya çıkardı. Zeynep uzun uzun baktı. Sevdiği, âşık olduğu, kızdığı ve her şeye rağmen bırakıp gidemediği, nasılsa bir gün sevgiyle bana güler diye umutla beklediği, üzerine pişmanlık ve korkunun çöktüğü, hafif morarmış yüze… O gün o yüze değen en güzel şeydi Zeynep’in gözyaşları.”
Gidersen,
Başlar içimdeki ülkede ayaklanmalar
Yüreğim
Özledikçe büyüyen aşkına örgütlenir
Her şehrimde seni yaşar kurtarılmış bölgem
Sokaklarıma taşır her gün adaletsiz bir düzene karşı yapılan eylemler
Meydanlarım, anıtlarım zamana haykırır
Kederim grev çadırları kurar
Sana akmak isteyen sesim ölüm orucunda
Şekerli suya konuşur
ÖLÜMÜ KARŞILAMA ŞEKİLLERİ...
İdare ettiği ülke yani Roma yanarken nev'i şahsına mahsus bir zevk anlayışıyla zevk duyan Neron ölürken: "Dünya bir büyük sanatkâr kaybediyor" diye bağırıyordu. Hayatı türlü maceralarla geçen ünlü Rus yazar Puşkin ise, son sözlerine derin derin içini çekerek başlamış ve: “Hayat bitti” demişti. Sonra ağır ağır: “Biten hayat, nefesim sıkışıyor. Bir şey eziyor beni diye söylemişti. Fransız şair ve yazarı Victor Hugo’nun şan ve şeref içindeki renkli hayatı biterken son sözü: “Kara bir ışık görüyorum” olmuştu. İman sahiplerinin son anları ise bambaşkaydı. Peygamberimizin müezzini Bilal-i Habeşi r.a. ölüm döşeğinde hanımının “Va kaberah (aman ne kötü) diye sızlanması karşısında –Va teberah (aman ne iyi) Peygamberimize (s.a.v.) ve dostlarına kavuşacağım” diyor ve bu şevkle ruhunu teslim ediyordu.