Gizem S.

Gizem S.
@agizems
517 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Efendiiiim, İncelemeye kitabın özetiyle başlamak daha mı iyi olur diye düşündüm fakat yoğun bir olay akışı barındırmaması sebebiyle vazgeçtim. Uzun lafın kısası diyerek kitabın konusunu birkaç kelimeyle vereceğim. Alt sınıfa ait olan bir denizcinin şöhret basamaklarını nasıl tırmandığını okuyoruz roman boyunca. Hatta nasıl tırmandığını değil,
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392,2bin okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İşte soruyorum size: "Yaşama isteğinizi yitirdiğinizde gidebileceğiniz bir intihar dükkanı olsaydı, bu size ne düşündürürdü?". Hatta bu dükkanı işleten aile sizin için en uygun ve şiirsel intihar yöntemini önererek, bu yöntemi uygularken kullanacağınız malzemeleri temin ederek size yardımcı olsaydı? İçimizde bir yerlerde bunun ahlaki
İntihar Dükkanı
İntihar DükkanıJean Teule · Sel Yayıncılık · 20207,5bin okunma
284 syf.
·
Puan vermedi
·
22 günde okudu
Ickabog, Rowling'in küçük çocuklar için hazırladığı siyasi bir peri masalı. Küçük çocuklar dediysem burada en az ortaokul çağı çocuğunu kastediyorum. Masalın içerisinde "ölüm, yoksulluk" temaları yoğun bir biçimde işlendiğinden dolayı yaş olarak daha küçük çocukların okuması için uygun olmadığı görüşündeyim. Yetişkinler açısından değerlendirecek olursam "kesinlikle okumalısınız" şeklinde bir yorum yapamayacağım. Burada okuyup okumamak sizlere kalıyor. Genel olarak kitabı incelediğimizde çocuklara daha uygun olan "iyi-kötü çatışması" ve "iyiler hep iyidir kötüler hep kötü" temalarını açıkça görüyoruz. Bu temalardan öteye geçtiğimizde ise Rowling'in güzel bir siyasi eleştiriyle sahneye dahil olmasını takdir ettim. Bir korku figürünün nasıl yalanlarla yaratıldığını, insanların zamanla bu figürden çok korkulardan korkmaya başlamasını ve en sonunda asıl korkulacak olanın bizlere söylenen yalanlar olduğunu okuyoruz kitapta. Tebrikler Rowling ! Mutlu okumalar dilerim...
Ickabog
IckabogJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 20211,304 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
622 syf.
·
Puan vermedi
·
31 günde okudu
Efendiiim, kitabın içeriğiyle alakalı yazmadan önce şunu belirtmek isterim ki; bu kitabı yer yer iletişim yayınlarının baskısıyla karşılaştırarak okudum. Bu karşılaştırmada da fark ettim ki iletişim yayınlarının dili daha anlaşılırdı. Bu tespiti geçecek olursak klasik bir Rus edebiyatı eseri okuyoruz bu kitapta da. Uzuuun uzun betimlemeler, karışık karakter isimleri... Yine de bilen bilir Rus edebiyatının da kendine has bir tadı vardır. Bu eserde en nihayetinde öğreneceğimiz yegane öz şudur: "kitabın asıl meselesi Oblomov değil, Oblomovluktur". Bu özün çevresinde birkaç karakterin detaylı ruhsal tahlilini ve yaşadıklarını okuyoruz. Okuduğum kitaplarla ilgili genelde bir araştırma yapmam ve sıfır bilgiyle kitaba başlamayı tercih ederim. Oblomov'a da bu şekilde başladım ve kitabın sonuna kadar bir şeylerin değişmesini umdum. Ümidimin boşa çıkması da beni hayal kırıklığına uğrattı tabii. Böyle detaylı detaylı yazılan bir klasiğin sonunun çalakalem yazılmış gibi görünmesi de ayrı bir hayal kırıklığı... Acaba yazara da Oblomovluk mu tesir etti diye düşünmeden edemiyor insan. Tabii kitabı detaylı incelediğimizde karakterler üzerinden gerçekleştirilen batı-doğu karşılaştırmaları falan çıkıyor karşımıza fakat bu detaya girmek istemediğime karar verip bu kadarcık bir incelemeyle yetineceğim. Sabırlı okumalar dilerim...
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,6bin okunma
376 syf.
·
Puan vermedi
Yunan mitolojisi dediğimizde aklımıza gelecek şeylerden ilki elbette ki Truva Savaşı'dır. Akhilleus'un Şarkısı'nda da Akhilleus'un hayatı ve Truva Savaşı fantastik bir şekilde bir araya gelmiş. Tabii kitabın Truva Savaşı'ndan çok Akhilleus'un ve Patroklos'un hayatına odaklandığı gerçeğini göz ardı etmemek gerek. Bu iki karakterin kimliklerini keşfedişini mitolojik bir temada okumak keyifli olsa da yazarın daha önce okuduğum "Ben Kirke" kitabını daha fazla beğendiğimi itiraf etmeliyim. Kitap boyunca kehanetler, tanrılar, tanrıçalar, aşk hikayeleri beni sarıp sarmaladı. Miller'ın Akhilleus'un aşkını farklı bir açıdan ele alması bile kitabın sonunda gözlerimin dolmasına engel olamadı. Sevginin taraflarından ziyade özüne odaklanmak bu kitabı okurken sizleri de rahatlatacaktır eminim. Eğer abartılmış bir yarı tanrılardan ziyade insani yönlerine yoğunlaşılmış, seven, sevilmeyi arzulayan, kaderi ve arzuları arasında kalan tanrısal karakterleri okumayı istiyorsanız buyrunuz...
Akhilleus’un Şarkısı
Akhilleus’un ŞarkısıMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202013,6bin okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Ana karakterimiz Edna, hali vakti yerinde, iki çocuğu olan, evli bir kadındır. Kocası ise ara sıra ona kaba davransa da ilgili ve neşeli biridir. Yazlarını geçirmek için gittikleri Grand Isle'da ilginç karakterler bir araya gelir ve Edna boğucu evliliğini, anneliğini, kadınlığını sorgulamaya başlar. Aslında yazarın da kitaba adını verdiği
Uyanış
UyanışKate Chopin · Can Yayınları · 20203,085 okunma
146 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Kitap yurt dışındaki verilerden yola çıkarak oluşturulmuş kriter temelli ifade değerlendirme sürecini ele alıyor. Mesleğimden ve çalışma alanımdan kaynaklı önerilen bir kitap olduğu için okudum. Benim için olumlu kazanımları olan ve zaman ayırmamı kesinlikle hak eden bir kitaptı fakat çalışma alanınıza giren bir tema değilse okumanızı tavsiye etmem. Zira sizi genel kültürden öteye götürmeyecektir. İyi okumalar...
Mağdur Çocuğun Dili
Mağdur Çocuğun DiliAlparslan Eyüpoğlu · Gece Kitaplığı · 201610 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Kitabı o kadaaar uzun sürede okudum ki, acaba bitmeyecek mi diye sorguladığım bir süreç yaşadım. Bu okuma sürecinin uzaması kitaptan kaynaklı dersem yalan söylemiş olurum. Kurgulanan distopyanın bilim ve teknoloji temelinin üzerine oturması özellikle farklı kavramların, sınıfların devreye girmesi dikkatimi yoğunlaştırmamı güçleştirdi. Gelelim bu kitap ne anlatıyor kısmına. Huxley'nin 26.yy. fütürist Londra'sı...Gerçekten tam anlamıyla bir distopya okuyoruz. Yapay kuluçka süreciyle dünyaya gelen düzinelerce tek yumurta ikizi, dünyaya gelen çocukların kast sisteminde bulunacağı sınıfa, ekonomik ve sosyal politikaya göre Pavlovcu ve tıbbi olarak koşullandırılması, hatta gelecekte yapacakları işlerin dahi kuluçka sürecinde belirlenmesi, çocuklar için normalleştirilen erotik oyunlar, hedonizm tabanlı ilerleyen hayatlar, "herkes herkese aittir" ideolojisiyle yaşanan sınırsız cinsellik, samimi ve uzun süreli ilişkilerin anormal karşılanması... Sadece bunları okumak bile içimizi kararttı değil mi? Peki ya bireylerin mutlu olmak üzere şartlandırıldığı bu toplumda birileri mutluluğu ve sınıfsal düzeni sorgulamaya başlasaydı ? Kitapları okurken bazı sorular oluşuyor kafamda. Bu kitabı okurken de oluşan sorulardan birkaçı şunlardı:"Sorgulamadan, karar verme imkanını yok sayarak yaşamak mutluluk getirir mi?", "İnsan acı çekmeye bir özlem duyar mı?", "Bağlanmamak mutluluğa dahil midir?", vs. Sonuç olarak insan mutluluğuyla, acılarıyla, tutkusuyla, kurduğu ilişkilerle, bağlılığıyla, mahremiyetiyle bir bütündür.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,7bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Okuduğum ilk Neil Gaiman kitabı. Gaiman'ın üslubunu ve yaratıcılığını sevdiğimi söyleyebilirim. Kitapta 7 yaşındaki bir çocuğumuzun bastırılmış, bilinçaltına kapatılmış anılarını okuyoruz ve bu okuma esnasında çocuk bakış açısı o kadar güzel yansıtılmış ki, yazarın çocuk gözünden bakabilmesine de ayrı bir hayranlık duydum. Çocukların neyi nasıl
Yolun Sonundaki Okyanus
Yolun Sonundaki OkyanusNeil Gaiman · İthaki Yayınları · 20201,457 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Bugüne kadar okuduğum en ilginç romanlardan birisi. Türk edebiyatından beklenmeyecek düzeyde açık ve sıra dışı bir konu. Konu ve karakterler itibariyle de sonuna kadar merak duygumu korudum. Hüseyin Rahmi'nin kitaplarında dejenere tipleri, tezat durumları; olaylara esprili yaklaşımını okumak deneyimlenmesi gereken bir tat kesinlikle. Roman "Karımı Nasıl Aldattım?" ve "Karım Beni Nasıl Aldattı?" adında iki başlıktan oluşuyor. Bu başlıkları görmek biraz şaşırmama biraz da isteksiz okumaya başlamama sebep olsa da; okumaya devam ettikçe ana karakterimiz Şadan'ın başına neler geleceğini merak eder halde buldum kendimi. Şadan Bey'in çapkınlıkları, bu çapkınlıkları kendince hoş bulması sinirleri harap etse de bir ders alacağı bölümü okuma sevdasına tutuldum. İnsanlara karşı gösterdiği nahoş tavrın kendisine karşı sergilendiğini gören birisi nasıl hisseder, nasıl davranır ? Tabii ki insan bencildir ve bu durumdan son derece rahatsız olur, kendisinin bu tavrı hak etmediğine inanır. Halbuki bu nahoş tavırları hiçbir insanın hak etmediğini anlayamaz. İşte Hüseyin Rahmi de bu durumu anlatmak için evlilik dışı ilişkileri, doğal ve esprili karakterleri kullanmayı tercih etmiş. Sinirlerinize hakim olun ve okuyun... :)
Gönül Bir Yel Değirmenidir Sevda Öğütür
Gönül Bir Yel Değirmenidir Sevda ÖğütürHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20223,319 okunma
Reklam
72 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kızıl Veba, (2073 yılında) bir dedenin torunlarına veba hastalığını ve 2013'de yaşanan veba salgınıyla beraber insanlığın içinden geçtiği süreci anlatır. İnsanlar bu salgınla birlikte yok olmakla karşı karşıya kalır. Hatta medeniyet yüzyıllarca geriye gider. Kurguyla alakalı daha fazla detaya girmeyip detayları okuyacakların merakına bırakmak istiyorum. Bir pandemi dünyası kurgulayan London aynı zamanda toplum sorunlarına da ışık tutmaktan geri kalmayıp kapitalizm gerçeğine, sosyal statülerdeki adaletsizliklere değinmiş. Yazarın, eski dünya düzenindeki problemlerin kurulacak her yeni düzende yeniden baş göstereceğini ifade etme biçimi de oldukça hoş aslında. Bunu çocuk tiplemeleri üzerinden yapmış. "Zaten her şey geçip gider. Geriye sadece kozmik güç ve madde kalır, onlar da ebediyen devam edecek, sonu gelmez bir akış içinde birbiriyle itişip çekişecek o ölümsüz tipleri ortaya çıkarır: rahibi, askeri ve kralı." Çocukların karakterlerinden ve söylediklerinden her birinin bu üç ölümsüz tipin tanımlaması olarak kurgulandığını görüyoruz kitapta. ***Kitabı okurken aklına "Ben Efsaneyim" filmi gelen tek kişi miyim bu arada? Prof. Smith'in atı ve köpeğiyle insanlığın sonunun geldiğini düşünerek ova bayır gezdiği kısımda özellikle film gözümün önüne bol bol geldi. Tabii bu kitapta mutasyona uğramış insanlar görmüyoruz. Sadece küçük bir benzerlik diyelim.
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202032,8bin okunma
284 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabı genel itibariyle beğensem de yanlış yayınevinden mi okudum diye düşünmedim değil. Beni bu düşünceye iten de karşılaştığım alıntıların dilinin daha anlaşılır olması ve kitap içerisinde okuduğum bazı cümlelerden emin olamamam. Kitapta genel başlıklarla ayrılmış 3 bölüm okuyoruz. İlk bölümde kitaba adını da veren Adem ile Havva'nın, ilk insanların, birbirleriyle alakalı monologlarını, ikinci bölümde ise Şeytan'ın Cebrail ve Mikail'e yazdığı mektupları okuyoruz. Fakat üçüncü bölümün temasını anlamakta güçlük yaşadım. Hatta anladığım kısımlar oldukça kısıtlı. Bu durumun kitaptaki dini örüntünün Hristiyanlık üzerinden devam etmesinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Kitapta en çok hoşuma giden şey Twain'in Havva karakterini meraklı, araştırmacı, yaratıcı, anaç, fedakarlığa daha müsait bir karakter olarak kurgulaması. Adem'i ise daha kendi halinde, hiçbir şey yapmak istemeyen bir karakter olarak görüyoruz. Bu iki güzel karakteri okurkenki en büyük eksiklik de bu ilişki ve olayların yüzeysel olarak aktarılması. Adem ve Havva'yı daha detaylı, daha uzun uzuuun okumak isterdim. Twain Hristiyanlık ve İncil ile ilgili bazı tutarsızlıkları Şeytan'ın ağzından yorumlamış. Dini konularda hassas insanların hoşlanmayacağı bir anlatım olabilir. İyi okumalar...
Adem ile Havva’nın Güncesi
Adem ile Havva’nın GüncesiMark Twain · İthaki Yayınları · 20214,169 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Yejide ve Akin'in hikayesi bir aşkla başlayıp evlilikle devam eder. Bu evlilik kadına yönelen toplumsal baskıya(özellikle kadının kadına yönelttiği toplumsal baskıya), Yejide'nin çocuk özlemine, çok eşliliğe, çocukluk travmalarına, ihanete dayanabilecek midir? Aşk her şeyi affeder mi? Kitabın arka kapak yazısını okuduğumda yazarın kadına yönelik toplum baskısını tüm gerçekliğiyle önümüze sereceğini düşünmüştüm fakat değinilen durumlar üzerine yeterince yoğunlaşılmamış ve kadının iç dünyası daha yüzeysel aktarılmış. Tabii kitabı okuduktan sonra dikkat edilmesi gerekenin sadece kadına yönelik baskı olmadığını da fark ediyoruz. Erkeklere yöneltilen baskının da onları nasıl yanlışlara sürüklediğini okuyoruz. Bu baskının kaynağının kadınlar olduğunu görmek de bazı geleneklerin, toplumsal kuralların, ataerkilliğin kadınların bilinçaltını nasıl doldurduğunu kanıtlar nitelikte. "Yok artık" diyerek okuyacağınız kitaplardan.
Benimle Kal
Benimle KalAyobami Adebayo · Hep Kitap · 2017111 okunma
280 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
O kadar pozitif, o kadar hoş ki okurken yüzünüzde bir gülümseme beliriyor. Sevginin, doğanın insanları ne kadar değiştirebildiğini görüyoruz kitapta. Özünde bir çocuk kitabı olsa da yetişkinler de içlerindeki çocuğa hitaben rahatlıkla okuyabilir. Aynı zamanda yetişkinler kitaptan "bir çocuk nasıl yetiştirilmelidir?" sorusuna da bol bol cevap alabilirler.
Gizli Bahçe
Gizli BahçeFrances Hodgson Burnett · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20217,6bin okunma
88 syf.
6/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Yürümekle alakalı olduğunu düşünerek başlayıp beklediğim sonuçla karşılaşmadığım kitap. Yazarın düşüncelerini bazı noktalarda çok beğensem de biraz dağınık ilerlemiş ve genel olarak mekan betimlemeleri okuyoruz. Tavsiye edeceğim bir kitap olmadı.
Yürümek
YürümekHenry David Thoreau · Can Yayınları · 20203,162 okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Bu kitaba inceleme yazmasam içime dert olacakmış gibi hissediyorum. O sebeple hadi başlayalım. Genel itibariyle bir aşk romanı gibi görünse de inanmayın. Tam bir intikam teması var kitapta. Roman boyunca hikaye farklı anlatıcılar tarafından aktarılmış. Genelinde öğrenilen geçmiş zaman aktarımı okuyoruz. Bazı bölümlerde aktarım dilinin değiştiğini görüyoruz ve bu da beni biraz yordu açıkçası. Heathcliff adlı karakterimiz "intikam soğuk yenen bir yemektir" sözünü kanıtlar nitelikte planlar yaparak çevresindekilerin hayatını, onlarınkiyle beraber kendi hayatını da çekilmez bir hale getiriyor. Fakat hikayenin akışı sadece Heathcliff'in intikam duygusuyla şekillenmiyor. Romandaki tüm karakterlerin kararları bu akışı etkiliyor. Kitapla ilgili asıl sıra dışı olan şeyse karakterlerin romantizm anlayışlarının beklediğimizden oldukça farklı olması. Saf kötü olan bir insan nasıl aşık olurdu? Emily Bronte bunu göstermiş bize. Ve böyle bir romantizmi kadın bir yazarın yazmasına da saygı duydum işin özü. Okuduğum bazı yorumlarda karakterlerin çok karmaşık olduğunu gördüm fakat karmaşa karakter sayısından falan kaynaklanmıyor. Daha çok karakterlerin isimlerinin tekrarlanması, ebeveynlerden çocuklara kopyalanmasından kaynaklı. Mekanların sınırlı tutulması ve betimlemelerinin yeterince güçlü olmaması beni daha çok üzdü. Tabii ne olursa olsun, ne kadar gotik, karamsar bir roman da okumuş olsak yazar sonunda bize pozitifi yüklemiş. Sıkılmayacağınızın garantisini vermemekle beraber okunması gereken bir eser olduğunu iddia edebilirim. Keşke Emily'nin tek romanı olmasaydı. Daha neler okuyabilirdik kim bilir?!
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,5bin okunma
Reklam
1026 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
Kitabın sonunda salya sümüğüm. Bu bile macerayı ve evreni ne kadar benimsediğimi gösterir herhalde. Birçok duyguyu hissedeceğiniz bir macera okumak istiyorsanız hiç tereddüt etmeyin.
Yüzüklerin Efendisi
Yüzüklerin EfendisiJ. R. R. Tolkien · Metis Yayınları · 201618,8bin okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Bazı evrenler o kadar güzel kurgulanıyor ki kitap bittiğinde içinizde garip bir burukluk oluyor. Hobbitten detaylı bahsetmeme bile gerek yok aslında. Kitabını okumayan hiç yoktan filmini izlemiştir. Tabii kitabı okumanın verdiği tat bambaşka. Sadece şunu unutmamak gerek ki çocuklara yönelik olarak yazılmasının izlerini görüyoruz. O yüzden çok detaylı bir kitap beklemeyin.
Hobbit
HobbitJ. R. R. Tolkien · İthaki Yayınları · 201714,1bin okunma
484 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yerli edebiyatı daha az okuyan biri olarak ara sıra çok sevilen kitapları okuyarak yerli okumamı desteklemeye çalışıyorum. Bu roman da çok övülen, sevilen bir roman olarak karşıma çıktı. Konu olarak gerçekten muazzam ve dramatik. Resmen salya sümük okuduğum bir kitap oldu. Yazarın üslubundaki bazı noktalar beni rahatsız etti. Örneğin yazarın birinci ağızdan yaptığı anlatımı bir erkeğin dilinden mi yapsaydı diye düşünmeden edemedim. Yazarın erkek karakterin kadın olması düşünce akışında anormal bir durum yaratmış. Yazarın tam olarak bir kadın gibi düşünemediğine inanıyorum. Keşke daha derin bir Maya okuyabilseydim. Tabii Maximilian ve Nadia'nın hikayesini bir an önce okumak isterken; yazarın merak duygusunu körüklemek için asıl hikayeye girişi sündürmesi de beni biraz sinirlendirdi. Yazar 4 kadının hikayesini tek kitaba sıkıştırarak fazla yoğun ve gerçek dışı bir anlatım gerçekleştirse de kitabı kesinlikle okuyun. Max ve Nadia'dan etkilenmemek mümkün değil. Maya'ya not: Lütfen oğlunla biraz zaman geçir.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2015137,3bin okunma
328 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitabın konusundan bahsederek bir inceleme yazmak isterdim ama bu kitabı, hakkında bir şey bilmeden okumak daha iyi olur. Gizem/gerilim barındıran bir kitap olduğu için büyüyü bozmamak gerek. Ayrıca kitabın bazı bölümleri podcastlerin de yazıya geçirilmesiyle bir dialog biçiminde ilerlediği için düz metnin dışına çıkılmış. Söylenebilecek şeylerden birisi belki de metnin temelini kardeş sevgisinin oluşturduğudur. Genç bir kadının, çocukluğundan başlayarak kardeşi için yaptıkları insanı ister istemez hüzünlendiriyor. Bir çocuğun omuzlarına yüklenen o yükü kitaplarda bile tasvip edemiyorsunuz. Sinir bozucu olan yegane şeyse belirsizlikti. Kitaplarla alakalı boşlukları kendim doldurmayı sevmiyorum. Kitaplardan beklentim bana o kurguyla alakalı gerekli bilgileri vermesi. Bu anlatım da beklentimi tam anlamıyla karşılayamadı. Kitabın kapağına aşık olduğumu da yazmasam olmaz tabii.
Sadie
SadieCourtney Summers · Yabancı Yayınevi · 2020162 okunma
488 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Öncelikle kitabın 18 yaş üstüne uygun olduğunu belirtmek şart. Romantizmde belirli klişeler vardır ve olaylar genelde bu klişeler etrafında geliştirilir. Bu kitapta da dönem 1800ler olmasına rağmen o klişere uyarlanan bir romantizm okuyoruz. Ebeveynleriyle problem yaşayan erkek, ona sevmeyi öğreten kadın klişesinin dışına çıkabilsek, kadın adamla gittiği her mekanda karşılaşmasa, karşılaştığı her mekanda da sevişmese ne hoş olurdu. Yazar her ne kadar kadın karakteri dönem kadınından ayırıp, güçlü, erkeğe boyun eğmeyen bir karaktere çevirmeye çalışsa da bence başarılı olamamış. Erkek karakterin kadın vücudu üzerindeki söylemleri feminist damarlarımı kabarttı. Dünyada hiçbir dert yokmuş, tek derdimiz aşk ve tutkuymuşcasına bir kitap okumak isterseniz buyrunuz...
Bir Çapkını Baştan Çıkarmanın Dokuz Yolu
Bir Çapkını Baştan Çıkarmanın Dokuz YoluSarah Maclean · Nemesis Kitap · 2016529 okunma
80 syf.
7/10 puan verdi
Yakın zamanda aldatma konusunda okuduğum ikinci kitap. Bu iki kitapta da en sevdiğim şey karakterlerin erkeklere aşılanan yanlış toplumsal rollerin dışına çıkabilmesiydi. Çerezlik, birkaç saatinizi güzel geçirmenizi sağlayacak bir kitap fakat kadın karakterin yaşadığı korkunun, kendini sorgulamasının güzel aktarılışını da göz ardı etmemek gerek. Yaptıklarımızın, hissettiklerimizin bizi bir anda nasıl da değiştirebileceğini gösteren tatlı bir eser.
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022103,7bin okunma
Reklam
172 syf.
8/10 puan verdi
·
7674 günde okudu
ADETA MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI...
Kitap öykü ve masal derlemesi. Okumaya başlamadan önce her gün bir öykü mü okusam dedim fakat başladıktan sonra o kadar sevdim ki bir çırpıda okuyup bitirdim. Sabahattin Ali'nin diline olayları aktarışına hayran kaldım. Aslında hikayeler konu itibariyle o kadar günlük, o kadar durgun ki insan okurken neden bu hikayeler yazıya dökülmüş diye düşünüyor fakat hikayeler o kadar bizden, o kadar yaşadıklarımız ki okurken büyük bir tat alıyorsunuz. Masallardaki metaforlar da her döneme uyabilecek nitelikte. İyi okumalar...
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · İş Bankası Kültür Yayınları · 202056,9bin okunma
320 syf.
6/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Öncelikle kitabın eleştirisine arka kapaktaki cümleden başlamak istiyorum. "Dikkat!Yüksek dozda gerilim içerir!"Bu cümleden sonra kitaptan beklentim yüksekti fakat okumam bittikten sonra gerilim düzeyinin beni yeterince tatmin etmediğini hissettim. Bunun yanı sıra kitabın adı paket ve okuyucuda pakete karşı bir beklenti oluşturuyor. Halbuki paketin rolü gerilimde geri planda kalıyor. Yanlış bir isim seçimi olduğuna inanıyorum. Roman boyunca ana karakterin ruh halinden, bilincinden şüphe ettim ve bu durum beni oldukça öfkelendirdi. Ana karakterin zayıflığı, pasifliği çıldırttı beni adeta. Kadını sarsıp kendine gel diyesim geldi. Evet ruhsal problemleri olan bir karakterden belki daha fazlasını beklememek gerekir ama gönül isterdi ki daha güçlü bir karakter okuyalım. Birilerinin kendini kurtarmasını beklemektense kendi mantığıyla puzzleın parçalarını birleştirseydi böyle absürd bir olaylar zincirine gerek kalmazdı diye düşünüyor insan. Katilin tahmin edilmemesi için karakterin önüne perdeleri çekmiş yazar. Bu da okuyucu da zoraki bir hissiyat oluşturuyor. Zorlama bir kurgu, zorlama gerilim. Oldukça hızlı okunması sebebiyle çerezlik tercih edilebilir.
Paket
PaketSebastian Fitzek · Pegasus Yayınları · 20191,338 okunma
200 syf.
7/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Erich Fromm kitapta sevme, sevilme, sevgi türleri, günümüzdeki sevgi anlayışı gibi konulara değinir. Kişiler arası ilişkilerimize yeni bir bakış açısıyla bakmak için değerlendirilebilecek bir metin. Fromm sevginin de adeta bir meslek edinirkenki gibi bilgi edinilecek, öğrenilecek, çaba harcanacak bir eylem olduğunu savunur. Metni genel olarak tutarlı ve pozitif buldum. Okurken "Bu adam ne yazmış böyle ?!" demiyorsunuz. Özellikle tanrı sevgisi kısmında büyük bir istekle okudum.
Sevme Sanatı
Sevme SanatıErich Fromm · Say Yayınları · 202218,7bin okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Cinayet gerekçesiyle müebbet hapse mahkum olan Darell Standing'in hapishanede başına gelenleri , başka bir suç iddiasıyla suçsuz yere idam cezası almasını, karşılaştığı işkencelerden kaçmak için çıktığı ruhsal yolculukları okuyoruz. Yazar, ana karakteri sık sık geçmişteki yaşamlarına götürüyor ve bu yaşamların gerçek olaylardan, farklı kültürlerden esinlenerek oluşturulduğunu görüyoruz. Ben de bu reenkarnasyon hikayelerini merakla okusam da kitabı genel olarak değerlendirdiğimde kitabı çok sevdim diyemem. Özellikle kitabın yarısına kadar sıkılarak okudum. Kitap boyunca en çok odaklandığım nokta ise Standing'in suçsuz yere çektiği işkencelerin, idama mahkum edilmesinin intikamını almak için yeterince istekli olmamasıydı. Evet, kitapta her ne kadar bilinçli, zeki bir karakter okusak da yazarın bu konuda karakterin insani yanını yok saydığını düşünüyorum. Farklı bir klasik okumak isterseniz tercih edebilirsiniz...
Yıldız Gezgini
Yıldız GezginiJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20146,9bin okunma
99 syf.
7/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Eser, iplik eğirerek para kazanan iki Ermeni'nin(Agop ile Kirkor), batıl inançları olan Enveri'yle tanışmasını, Enveri'nin define arama macerasına dahil omasını anlatır. Aslında yazar, batıl inançlara kapılmanın ne kadar gülünç olduğu bize kara mizah yoluyla gösterir. Metinde geleneksel tiyatronun etkilerini tiplemeler, dil, atışmalar ile görebiliriz. Dili incelendiğinde de Ermeni dilinin özelliklerini, halkın konuşmasını yansıtır. Roman, kısa sürede okunabilecek, okurken de sizi güldürebilecek bir eser fakat şunu da bilmek gerek ki şaşırtıcı bir olay örgüsü okumuyoruz. Olay örgüsü muhtemelen ders verme amacı gütmesi sebebiyle tahmin edilebilir bir biçimde kurgulanmış. Tabii eseri değerlendirirken o dönemin mizah anlayışını da göz önünde bulundurmakta fayda var. Birkaç saatinizi eğlenerek geçirmek için tercih edebilirsiniz.
Efsuncu Baba
Efsuncu BabaHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20187,5bin okunma
240 syf.
7/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Beklentilerinize ihanet eden insanların bizi götürdüğü nokta her zaman kötü müdür ? Belki de bizi şekillendiren bir basamaktır. Aile ve toplum baskısıyla büyüyen genç bir kadının yanlış bir evlilikle beraber yaşadığı mutsuzluk... Ana karakterimiz Kitty mutsuzluğundan kaçarken kendini başka bir erkeğin kollarında bulur ve günün birinde kocası Walter'a yakalanır. Walter'ın Kitty'e sunduğu seçeneklerle birlikte Kitty'nin benliğini sorgulama, şekillendirme süreci başlar. Bu süreçte Kitty'e yol gösteren en önemli şeylerden biri kilisedeki rahibelerle geçirdiği zaman olur. Her ne kadar kitapta evlilik, romantik ilişkiler ele alınsa da toz pembe bir romantizm okumayız. Kusurlu karakterlerle, mutsuz bir evlilik serilir önümüze. Birbirine uymayan iki insanın evliliği nasıl olurdu ? İşte bunu okutur bize yazar. Kitty mutluluk arayışıyla yanlışlar yapar ve kitabın devamında karakterini kabullenmeye başlar. Okuyucu da mutlu bir son bekler kitaptan fakat umduğunu bulamaz. Kitty her ne kadar bencilliğiyle, sevgisizliğiyle sinir bozucu bir karakter olsa da onu üstlendiği toplumsal rolün bu noktaya getirmesi ve kendini bir yere, kimseye ait hissetme, bir eylemde rol alabilme isteği duyması düşünüldüğü kadar sığ olmadığını gösteriyor. Tabii Walter'ın da bu karmaşadaki rolü yok sayılamaz. Tepkisiz, soğuk bir karakter olmaktan vereceği her ödün işlerin daha kötüye gitmesine engel olabilirdi. Hiçbir çaba göstermeden işlerin güzel gideceğine inanmanın ne büyük saçmalık olduğunu da anlatır böylece kitap. Kısacası karşılıklı bir ilişkide yapmamanız gereken her şeyi gösterir.
Boyalı Peçe
Boyalı PeçeW. Somerset Maugham · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20162,894 okunma
Reklam
344 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Başkarakterimiz Paul bir yazardır ve yaşadığı trafik kazası yolunun seri katil olan bir hayranıyla(Annie) kesişmesine sebep olur. Kitapta genel olarak Paul'un Annie'den kurtulma çabasını ve yazarlık becerisini yeniden keşfetmesini okuruz. King'den okuduğum ilk roman sayılabilir. Kitap, korku-gerilim türünde aradığım yegane şeylerden biri olan sade ve olay odaklı cümleleri bana verebildi. King sınırlı bir mekanda sınırlı bir karakter listesiyle güzel bir metin çıkarmış. İnsan metni okurken "ben olsam ne yapardım" diye sormadan edemiyor. Annie karakterinin neden ve nasıl romandaki sadist haline geldiğinin ayrıntılı verilmemesi biraz nahoş olmuş. Yazarın kitaptaki kanlı sahneleri betimleyişi literatüre 'hemşire korkusu' diye bir terim ekleyebilecek düzeyde. Midem bulanmadan o sahneleri okuyamadım. İyi okumalar dilerim...
Sadist
SadistStephen King · Altın Kitaplar · 20184,605 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Metin, bir kadının gözünden, iç konuşma halinde Truva Savaşını anlatır okura. Kitabın başlangıcında metne odalanmak zorlasa da devamında farklı bir tat verdiğini fark ediyoruz. Eksik ve devrik cümleler anlamayı güçleştirdiği için sesli okunabilecek kitaplardan biri. Okuma yaparken karakterlerle alakalı küçük araştırmalar yapmayı da unutmamak gerek.
Kassandra
KassandraChrista Wolf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020531 okunma