“Artık beni parktaki ağaç bile anlamıyor,
Siyah kedinizin kuyruğunda sallanan zaman.
Yalnız imkânsızlığı mı anlatır bir bulut,
Yağmaya hazır bekliyorsa gökyüzünde?”
Erdem Bayazıt
Bir gün baksam ki gelmişsin…
Bir güvercin gibi yorgun uzaklardan yâr.
Gözlerinde bir bitmez,bir tükenmez güzellik
Saçlarında ilkbahar…
Bir gün baksam ki gelmişsin...
Gülüşünde taze serin bir rüzgâr
Ellerin yine eskisi kadar güzel
Çiçek açmış dokunduğun bütün kapılar...
Bir gün baksam ki gelmişsin...
Hasretin içimde sonsuzluk kadar.
Şaşırmış kalmışım birdenbire çaresiz.
Dökülmüş yüreğime gökyüzünden yıldızlar.
Bir gün baksam ki gelmişsin…
Ne yüzünde bir gölge, ne dilinde sitem var.
Tozlu pabuçlarını gözlerime sürmüşüm
Benim olmuş dünyalar...
Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır,
Bir tarih boyunca onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir.
Tutuşup kül olan ocaklarından,
Şahlanıp köpüren ırmaklarından,
Hudutlarda gaza bayraklarından
-Şu geçeni durdursam, çekip de eteğinden,
Soruversem: “Haberin var mı öleceğinden?”
Büyük randevu. Bilsem nerede, saat kaçta?
Tabutumun tahtası, bilsem hangi ağaçta!-
Necip Fazıl K.