Sağım ama iyi değilim:(
6 Şubat 2023, gece 4.17, şiddetli bir sarsıntıyla yataktan fırladım. İlk aklıma gelen çocuklardı. Odalarına gidip yataklarından onları nasıl alıp yere attım, üstlerine kapandım bilmiyorum. Bekledim, bekledim, bitsin diye bekledim. Ama boşuna beklemişim. Eşyalar hiç durmadan devrilmeye başlayınca bitti, dedim, buraya kadarmış her şey. 12 kat
Ah şu belirsizlik, nasıl da eziyet ediyordu şimdi bana...
Sayfa 33 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
EN KUTSAL KİTAP, ÜŞÜMEMEK İÇİN YAKTIĞINIZ KİTAPTIR! Zekâ bir kum saati gibidir, bilgi arttıkça inanç azalır ya da inanç arttıkça bilgiye duyulan istek azalır. Bunu, eğitim seviyesi yükselen insanların inanç- larındaki azalmadan ya da daha seküler bir yaşam tarzı benimsemelerinden görebiliriz. Şimdi, asıl konuya dönecek olursak bugün dindarların,
Sayfa 124
"Ah ,cahil çocukluk günlerimdeki gibi mışıl mışıl uyumak !"
Requiem
bıyıkları bile terlememişti henüz direnemedi merminin sıcağına, ölürken ne güneşi tanıdı ne güzü. sığmadı gün güneşe, pimi çekildi anacığının güneşinden vuruldu yeryüzü. ah oğul…! cinayeti yarattık ama kurtaramadık kendimizi ölümden kaç ölümdür bir yaşamın ederi? kurşun nasıl vurur bir çocuğu düşlerinden postal izi, barut kokusu mudur insanlığın kaderi? ah oğul…! gökkuşağının az sonrası -b a r ı ş- yakın mıdır acep kurtuluş günleri? acının deminde umudun ışığında yeşil bir zeytin dalı gibi yaşayarak azaltmalıyız ölümleri.
128 syf.
8/10 puan verdi
Kitabı henüz bitirdim ve bıraktığı etkiyle kaleme, kağıda sarıldım. Bazı kitaplar vardır tam yüreğinize dokunur ve etkisinden kurtulup, gözünüzden kopup bağımsızlığını ilan eden gözyaşlarınıza engel olamazsınız. Bunun gibi kurgu olduğunu unutturup, böyle hisler yaşatan kitapları seviyorum. George ve Lennie hayatlarını idame ettirmek için,
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023173bin okunma
Reklam
Ah, birazcık kaygısızlık beni dünyanın en mutlu insanı yapabilirdi...
Umut ekilip yoksulluk biçilen güzel ülkem...!
-Yansın karanlıklar dedim, başını maviye yaslayınca gece aydınlığa yasak koydular. Saçları bukleli, gözleri kavuniçi bir güneş çizdim dağın doruğuna, daha doğmadan vurdular. . Aydınlık yanından hayatın, her sözü karanlığa sıkılmış kurşun olan yeni bir yüz çizdim, Yakama sarılıp, kim bu diye sordular. Kanayan yaralarımıza parmak basan, kaleminin minneti olmayan bir dost dedim. Bu kez de elimden kalemi alıp kırdılar. . -Ah ben sana ne desem, ne desem, çığlığına nasıl ses versem...! Dilimin ucunda güneş gibi parlıyorsun, Umut ekilip yoksulluk biçilen güzel ülkem...!-
Ah! Öyle yorgunum ki yaşamaktan. Canım çıkıyor. Keyfim yok. Devam ediyorum.
Bir gün İsa’nın vaazını okuduk. Bazı yerleri özellikle duyarak okuduğunu gördüm. Okuduğunun hoşuna gidip gitmediğini sordum. Ali bana baktı, kızardı. — Ah, evet! dedi. Gerçekten, İsa da Allah’ın peygamberiymiş; o da, Allah’ın kelamını tekrarlıyormuş. Ne kadar da güzel sözleri! — En çok neresi hoşuna gitti? — Bağışla, sev, fenalık yapma, düşmanlarını da sev dediği yerler. Ne güzel söylemiş!
Bağışla, sev, fenalık etme
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.