Ben seni terk edilmiş evlerin posta kutusunda bekledim mesela. Kırk gün kırk gece tarihi geçmiş faturalarla, pizzacı ilanlarıyla, muhtar adaylarıyla yattım. Gıkım çıkmadı Muazzez, ne demek beklemesin beni?
"Ömrünü yanlışlarının doğru olduğunu iddia etmekle, olmadığı bir adam olabilmek için kendi halinde bir kadını ezmekle tüketmiş bir adamın devamı, zavallı bir kopyasıydı. İçi iki kere ezildi.."
Romeo:
Yarayla alay eder, yaralanmamış olan.
Bak nasıl da sararıp soluvermiş Tanrıça kederden
Sen ondan çok daha güzelsin diye.
Kıskandığı için vazgeç ona bağlılıktan,
Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,
Yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan:
Biz dönünceye dek siz parıldayın, diye.
Gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun
Yıldızlara şarkılar söyle mesela,
aşkını martıların çığlıklarına yükle maviliklere açılıyorken yelken çünkü bir daha olmayacak ve yaşanmayacak bir hayatta misafirsin sen. Ah keşke demek için vaktin yok, dönemezsin dönmek istersen
Ah bu yıkıcı kelimeler ah, ahh...İnsanları başka şekilde gösteriyorlar artık. Karşısındaki de insanları kelimelerin vasıtasıyla tanır. Halimiz hal değil!