... - Sen buraya nasıl geldin? Bizim evimiz hemen şu köşede. Canım sıkıldığında gelip buraya oturuyorum. Görmesem de kulaklarım işitiyor. Buradaki insanlar, açık hava bana iyi geliyor. Önceleri annem getiyordu. Sürekli geldiğim için yolu ezberledim, başıma yürüyerek gelebilyorum artık. - Okula gidiyor musun? - Evet, görme engeliler okuluna
canım kadınlar…
Ah Minenur, ülkemizde sadece dul kadın olmak mı zor? Ülkemizde çocuk olmak zor, genç kız olmak zor, yalnız kadın olmak zor, anne olmak zor, doğurmamış kadın olmak zor, çalışan kadın olmak zor, çalışmayan kadın olmak zor... Kısacası kadınlığın her hali zor. Ve kadınlar ne kadar güçlü varlıklar ki bütün bu güçlüklerin üstesinden gelebiliyorlar. Bir de bu gücün farkına varabilsek...
Reklam
"Ah bu yasaklar! Kendi kendimize, başkasının bize, bizim başkalarına, devletin tebaasına, tebaanın devleti'ne, belediyenin hemşerisine, hemşirenin belediyeye koyduğu, koyacağı yasaklar! Yasaklarla çevrili bir dünyada yaşamasak yasaksız yaşayamazdık. Halbuki hayvanlar, hele ehlileri, yasaksız ne de güzel yaşıyorlar. Hafif cilveli gibi, o da boğaz derdinden doğan zırıltılardan başka, gel keyfim gel, yaşamıyorlar mı? Yasakları kabul ettik. İnsanlar için yasaklı hayvanlarda diyebiliriz. Mikroplar bile birer yasak değil mi? Aşklar yasaktır. Gün olur, sular, yemişler bile yasaktır. İnsanlar birbirine yasaktır. Canım çekiyor diye öpemem seni güzel çocuk! Canım çekiyor diye giremem sana deniz, göğsüm zayıftır; doktor yasağı. Canım çekiyor diye içemem: körkütük oluncaya kadar, aklı boğuncaya kadar: karaciğer yasağı. Canım çekiyor diye bir vapura binip Haydarpaşa'ya, oradan tabana kuvvet Van'a kadar gidemem. Yollarda geberirim... Çarşıya inemem. Çarşıyı Allah kahretsin."
Sayfa 98
Aklıma küçük yaşta evlendirilen çocuk gelinler geldi ya !
❝Hiç mi acıma yok bulutlarda, Istırabımın derinliğini anlayacak? Ah, canım annem, verme beni ellere! Bir ay ertele bu evliliği, bir hafta;❞
Sayfa 187 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Onar Mısra
Canım, kızım, yavrucum, benim bir tane yavrum, Seni bilsen ne kadar, ne kadar seviyorum. İnanmak, ah, bir çocuk saffetiyle inanmak…
Yaşar Nabi NayırKitabı okudu
Nasıl yani? Hiç mi çocuk istememiştim? Allah allah.. Peki ya beyim? (Beyim mi..) O da mı istememişti? Neden? Ayıptır sorması, tam olarak kaç yaşındaydım? Vardı canım hâlâ bir ihtimal. Beş-altı seneye kalmaz menopoza girerdim gerçi, ama tıp çok ilerlemişti. Kırktan sonra da anne olunuyordu artık. Ortalık tüp bebek kaynıyordu. Ah annelik kadar harika bir duygu var mıydı hayatta? Tatmayan bilemezdi. Çocuksuz olmazdı yavrucum. Kırkı geçtim falan dememeli, muhakkak yapmalıydım bi tane.
Reklam
149 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.