ANNE KALBİ Delikanlı,katı yürekli bir kızı sevmiş ve onunla evlenmek istemişti.Ancak kız,korkunç bir şart ileri sürerek: -Senin sevgini ölçmek istiyorum,dedi.Bunun için de köpeğime yedirmek üzere bana annenin kalbini getireceksin. Delikanlı,tüyler ürperten bu teklif karşısında ne yapacağını şaşırmış ve uzun bir tereddütten sonra hislerine mağlup olup annesini öldürmeye karar vermişti.Annesi,belki de durumu farkettiği için oğluna fazla direnmedi.Ve çocuk,annesini öldürerek kalbini bir mendile koydu.Delikanlı,kızın isteğini yerine getirmiş olmanın heyecanıyla yolda koşarken,ayağı bir taşa takıldı.Kendisi bir tarafa,mendil içindeki kalp bir tarafa fırladı.Canının acısından,ağzından ister istemez"Ah anacığım!"sözleri döküldüğünde annesinin tozlara bulanan ve hala soğumamış olan kalbinden bir ses yükseldi: -Canım yavrum,bir yerin acıdı mı?
Dilencilere hiç bu gözle baktınız mı?
Bana doğru koştu, elleri titriyordu, sesi titriyordu, bana bir kâğıt uzatıp şöyle dedi: Okuyun! Kâğıdı açtım, hep bildik şeyler; işte, “Hayırsever insanlar, bu çocukların annesi ölüyor, üç çocuk aç, şimdi yardım edin, yoksa öleceğim, yavrularımı unutmayın, hayırsever insanlar, ben de sizi öteki dünyada unutmam.” Ee, ne olacak; durum belli, hayati
Sayfa 198 - EpubKitabı okudu
Reklam
İyi geceler..
youtu.be/VVagCk3K3xg Muhtemel aşk için Aştım bendimi Yolculuk nereye Dinlemeden kendimi Ah ah Muhtemelen aşk Bir anda çocuk oldum
Nasıl başladı, ne vakit başladı, bilemiyorum. Ama ilk belirtiler, dokuz yaşımda iken patlak verdi. Misafirlerle bahçede oturuyorduk. Yaşlı bir zat saati sordu. Aksi gibi, kimsede saat yoktu. Eniştem içeri, saate bakmaya koştu. Ben o aralık: “Üçü yirmi geçiyor” diyivermişim. Bu tutturuşa, önce kimse şaşmadı. Boğazda, geçen vapurlara bakıp zamanı
Kavun
Çaldım... Yo yo balon değil, kavun çaldım. O yıl, birinci sınıftan ikinci sınıfa geçtiğim yaz çaldım. Ah ah, boyuma uygun kavun çalsaydım ya, şöyle iki kiloluk, çok çok iki buçuk kiloluk. İstikamet Eczanesi'nin az ilerisindeki manav dükkanının önüne kavun sergisi açmıştı. Ne kavunlar, ballı kavunlar, şekerli kavunlar, ikinci dilimini
Bilgi YayıneviKitabı okudu
Bir yüreğin çöküşü
Sabah kahvaltı masasına ilk gelen o oldu. İç geçirerek yerine oturdu, aldığı her lokma midesini kaldırıyordu. ''Yine yapayalnızım,'' diye düşündü, ''her zaman yalnızım!.. Sabahları ben büroya giderken onlar tiyatrolardan, danslardan yorgun düşmüş, keyiflerini bozmadan hala tembelce uyumakta olurlar... akşamları eve döndüğümde çoktan eğlenmeye çıkmışlardır, orada bana gereksinimleri yoktur... ahh... ah para, şu lanet olası para bozdu onları... para onları bana yabancılaştırdı... Benim akılsız kafam, onca parayı kazanacağım diye canım çıkarken ben kendi kendimden çalmışım, kendimi yoksullaştırmışım ve onları kötü olmasına neden de benim... elli anlamsız yıl boyunca canımı dişime takarak çalıştım, tek bir boş günü bile kendimden esirgedim ve şimdi yapayalnızım işte...'' Gittikçe sabırsızlanmaya başladı. ''Niçin hala gelmedi... onunla konuşmalıyım, ona... buradan gitmek zorunda olduğumuzu söylemeliyim, derhal... niçin gelmiyor... herhalde daha yorgunluğunu atamamıştır, iç rahatlığıyla mis gibi uyuyordur, benimse yüreğim yırtılıyor, ah sersem kafam... Annesi de saatlerce bakımıyla uğraşır, banyoya girer, ütüsünü, manikürünü, saçlarını yaptırır, on birden önce aşağı inmez... bunda şaşılacak bir yan var mı?.. bu koşullarda bir çocuk ne yapar? Ah para, lanet olası para.''
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
493 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.