Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Yeni Diyalektik
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler _Tanrı, ilk masondur. Masonlar _Orospu çocuğu. Marques de Sade _Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson _Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
Reklam
"Bir zamanlar bir taş işçisi varmış… Kızgın güneşin altında bir dağın eteğindeki taş ocağında çalışır, sabahtan akşama kan ter içinde taş çıkartırmış. Bir gün yine güneşin altında çalışırken kafasını bir an kaldırıp güneşe bakmış: – Ah bir güneş olsaydım, demiş, öylesine yüksekte, öylesine güçlü… Öykü bu ya… O an bir mucize gerçekleşmiş… Taş işçisi güneş olmuş… Ama kısa süre sonra fark etmiş ki, dünyaya gönderdiği ışınları bulutlar kesiyor, onları aşamıyor: – Bulutların arasından ışınlarımı geçiremedikten sonra güneş olmak neye yarar, demek ki bulut daha güçlü, keşke bulut olsaydım diye söylenmiş… O anda bir mucize daha gerçekleşmiş. Bulut olmuş… Dünyayı yüksekten zevkle izlerken, başlamış rüzgârın önünde sağa sola uçuşmaya. Sıkılmış: – Rüzgâr istediği anda bulutları dağıtıyor, demek ki rüzgar buluttan daha güçlü, keşke rüzgâr olsaydım demiş… Rüzgâr olmuş o anda… Bir iki esmiş sevinçle… Ama bakmış ki önüne duvar gibi dizilen dağlara çarpıp kalıyor: – Dağları aşamadıktan sonra rüzgâr olmanın faydası ne, demek ki dağ rüzgardan daha güçlü, keşke dağ olsaydım diye söylenmiş kendince… Ve dağ olmuş o anda… Bütün heybetiyle ulaştığı gücün keyfini sürerken sırtında inceden bir sızı hissetmiş.. Birisi vura vura karnından parçalar söküyor. Dağ oyuluyor… Bir bakmış… Bir başka taş işçisi çalışıyor eteklerinde… Ne yaptıysa durmamış işçi; demek ki bir taş işçisi benden daha güçlü diye düşünmüş ve keşke taş işçisi olsaydım demiş."
Kûy-i Yâr’da Bir Mûrg
Şubat Ayı Öykü Etkinligi (Tema: Yeni Hayat) İnsanlar uzaklaşıyor gözlerimden, yüreğimden, derimden, içimden... Ruhumda yalnızlıkların türküsünü söylüyor; üşüten, ürperten rüzgarlar. Yalnızlıklar boy boy, çeşit çeşit yanı başımda. Bir tek onlar terk etmiyor benliğimi… Aynı yöne giden gemilerimiz ne çoktu tanıştığımızda. Aşkla dolu, hayaller,
Mutsuzluk. Antov Çehov
Yirmi beş yaşlarında, körpe, alımlı bir kadın olan, noter Lubiantsev’in karısı Sofya Petrovna ile yazlık komşuları avukat İlyin ormandaki bir açıklıkla baş başa, ağır ağır yürüyorlardı. Akşam beş sularıydı. Pamuk yığını görünümündeki bulutlar bütün gökyüzünü kaplamıştı. Pamuk yığınlarının arasından tek tük açık mavi boşluklar gözüküyor, bunlar
YANILSAMALAR 1. acının üstünden bir gece geçti, geride basit bir yalnızlık. döndük pürüzsüz yüzüne yaşamın, asit döktüler içimize, gözlerimizde bir karmaşa, toprakta uyku, toprakta engerek, kımıltısız bomboş bir dünya zehirlendi demek, ses oldu ölüm, cesaret
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.