Bazen kitap okumak için tek nedenim: "içgüdüsel refleks" oluyor. Bu yüzden Feniçka'yi bir hayli merak ettim. Gerçi bu kitaba lütfen ismiyle müsemma edin!
Hâsılı efendim, kitap öyle ahım şahım bir kurgu değil. Alabildiğine basite ve sadeye indirgenmiş...-Adeta eşeğin kulağına yasin okur gibi, özgürlükten dem vuruyor!...-
Ki esaslı
Ne diyebilirim ki babacığım, dünya daha iyi bir dünya değil. Her şey çekilmez bir hal aldı. Kabaca özetleyeyim istersen. Büyük bir ekonomik krizden geçiyoruz, Amerika özgürlük ve demokrasi uğruna cinayet işliyor, doğuda-batıda silah ticareti devam ediyor, Afrika’da açlık-sömürü-salgın üçgeninde her dakikada onlarca insan ölüyor, Avrupa’da eline
Ah efendim, dedi, bizi bizden daha iyi biliyorlar; Mesnevi'yi de, Rubiyat'ı da, Gazali'yi de, Farabi'yi de bizden daha çok okuyorlar; bizden daha çok takdir ediyorlar; bizim bizden daha büyük düşmanımız yoktur efendim, yoktur.
"İnsan bir konu üzerinde derinlere daldıkça o konunun zihindeki eski berraklığı da kaybolur. Birçok manaların karanlığı içinde kalır. Gide gide en sade kelimelerin bile manalarını anlamayacak hale gelir."
Kuyrukluyıldız Halley'in dünyaya çarpma riski olduğu duyulunca halk arasında ilginç tevatürler de peyda olur. Yalan yanlış düşünceler
Kumarbaz deyip de yaftalamayın Aleksey İvanoviç'i... Hangimiz kumarbaz değiliz ki bu hayat oyununda?
Daha çocukluktan ilan ederiz kumarbazlığımızı. Ah deriz şu oyuncak benim olsa... Oyuncağımıza ulaşırız, bisiklet isteriz, bisikletimiz alınır, oyun konsolu isteriz, bilgisayar, cep telefonu isteriz, hepsi alınır, hepsinin daha iyisini isteriz... Derken bir bakmışız çocukluğumuz çoktan bitmiş... Elimizdekinin kıymetini bilemeden... Gençlik gelir aynı döngü, yaşlılık gelir aynı döngü, sonunda kumar masasından alır götürürler bizi, cebimizde pişmanlıklar... Ah deriz ah, keşke bir daha gelsem şu hayata, ama olmaz...
Hırslarımızı, daha iyisini kazanma arzusunu, kalbimizdeki kötülüğü içimizden kazımadıkça hep kaybeden kumarbaz biz oluruz ömrümüz boyunca.Yani bu hayat bir kumarsa, rest çekebilmenin tadını çıkarmalıyız bu yaşamda; dımdızlak kalabilmenin cesaretini ve sefaletini de. Her oyunun kuralı varsa biz de kendi kuralımızı belirleyip ona göre oynamalıyız.
Vay efendim çok mu avam laflar ettim. Bence de öyle, o zaman sizleri Dostoyevski'nin eseri ile baş başa bırakayım: 187 sayfadan oluşan dopdolu bir kumarhane. Kitap okurken de kumar oynanır mı demeyin,