"Ah bu çöl!" dedi. "Şimdi farz et ki, Boğaziçi'nde, yahut mesela Adalar'dayız... Deniz yok mu, deniz... En sıcak havalarda bile insana can verir! Serin... Mavi... Tatlı...
Ah kadınlar kadınlar, siz sade aşkınıza, sadece ona özlemle ve ona yenik düşerek yüce özverilerle mesut yanarken, erkeklerin kalbinde ne çirkin, ne yabancı ve ilgisiz duygular olduğunu bilseniz...
"Tekrar o yara, o küçük yara feryat etti. Ah, niçin ona yetmiyordu? Niçin ona bir şeyi unutturamıyordu? Erkek kalbinin kadınların kalbinden daha fazla istekli olması bir haksızlık değil miydi?"