"Aşk dünyanın en güçlü duygusudur; haklısın, aşk insanın aklını başından alır; haklısın, aşk hayatı anlamlı kılar ama inan bana önünde sonunda geçer. Geçtiğinde ise geride bir enkaz bırakır."
Mai bir gecede başlayıp siyah bir gecede son bulan bir roman…
Servet-i Fünun döneminde yaşamış olan Halit Ziya içinde bulunduğu durumları tam manasıyla bu kitapta yansıtmıştır. Mai renginin hayali, siyah renginin ise gerçekleri temsil ettiği bu romanda hayal-hakikat çatışması işlenmektedir. Romanda zamansal olarak geriye dönüşler ve ileriye atlayışlar söz konusudur. Bunun ilk örneği Ahmet Cemil’in babasının ölümünün anlatıldığı bölümdür. Ahmet Cemil, romanda romantik bilinci, idealizmi, Batılı değerleri, iç dünyayı, yabancılaşmayı, değer anlayışını temsil eder.
Aşk teması Tanzimat romanlarında olduğunun aksine, romanda örtük şekilde verilmektedir.
Romanda bana göre 3 kırılma noktası vardır:
Ahmet Cemil’in babasının ölmesi, kız kardeşinin evlenmesi ve Lamia’nın başkası ile evleneceğini öğrenmesi.
Yine romanda kadına verilen değeri Raci’nin eşine yardım etmeleri ile çok net bir şekilde görmekteyiz.
Bu romanda en gerçekçi bulduğum kısım Ahmet Cemil’e annesinin ‘Ne zaman şehadetnameni alacaksın?’ sorusudur.
Ahmet Cemil yaşadıklarından sonra salt hakikat adamı oldu mu?
Mai ve SiyahHalid Ziya Uşaklıgil · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202126,8bin okunma
Aman yarabbi! Sevmek bu muydu? İnsanı sanki bir mengene gibi içinde sıkıp sıkıp da birisinin ayakları altına ezik, bitik, can çekişerek atmak isteyen bu öldürücü şey, sevmek bu muydu?
Sayfa 137 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Çocuklukta hep böyle değil midir? Hatıralar hava ve zaman etkisiyle yıpranmış, delik deşik olmuş bir sayfa şeklinde kalır. O zaman en çok etkileyen şeyler, hatıralar tablosunda en derin kazılır.