Bernard Lewis’in de belirttiği gibi, “Türk” kavramı, İslamiyet’le öylesine eş anlamlıydı ki; bilhassa Osmanlı dönemindeki Müslüman ahali “Türk” diye adlandırıldığı gibi, bir gayrimüslimin Müslümanlığı kabul etmesi de “Türk oldu” diye ifade edilirdi. Bu durum, dünya Müslümanları içinde özellikle "sine-i selase" (üç kucak) denilen üç
Seyyid Ahmed Eş-Şerif, öğrenimini bizzat amcasının gözetiminde gördü.
Yeni liderin karşısındaki en önemli sorun,
Avrupa Emperyalizmine karşı verilmesi gereken ölüm-kalım mücadelesi idi. Kanının son damlasına kadar mücadele eden Senusiler sonunda Fransızların askeri ve teknik güçlerinin fazla oluşuna yenik düştüler. 1909'da yenilgi
Ah Çanakkale ah!!
Bu eser Çanakkale zaferinde kaybolan bir Anzak askeri olan Alistair John Taylor’un torunu Victoria Taylor un Gelibolu’ya gelmesi ile başlar. Büyük dedesi savaş zamanı son bir mektup yazar ve savaştan sonra ortalıktan kaybolur ne canlısı bulunmuştur ne de bir mezarı. Bu gizemi çözmek uğruna torunu Viki hayatından vazgeçer ve
Bernard Lewis’in de belirttiği gibi, “Türk” kavramı, İslamiyet’le öylesine eş anlamlıydı ki; bilhassa Osmanlı dönemindeki Müslüman ahali “Türk” diye adlandırıldığı gibi, bir gayrimüslimin Müslümanlığı kabul etmesi de “Türk oldu” diye ifade edilirdi. Bu durum, dünya Müslümanları içinde özellikle "sine-i selase" (üç kucak) denilen üç
Eser, Kütahya Eskişehir savaşıyla başlayıp Büyük taarruzla son buluyor. Kütahya- Eskişehir savaşından öncesini bilmeyenler için bir özet geçilmiş. Milli mücadele karşıtı hainlerin suratına atacağınız bir tuğla pardon eser olmuş. Bana göre kitabın tek eksiği, bu savaşlar dönemimde Atatürk’ün, İtilaf devletlerini dünyada nasıl sıkıştırdığını ve
"Ah Gazi Paşa'm, ah! Yüzünü göremedim. Senin için ördüğüm, nakışların en güzellerini döktüğüm çorabı sana giydiremedim. En büyük muradım buydu. Muradıma eremedim. Çorap, sandığımda boynu bükük kaldı. Ölene dek yüreğime derttir bu!"
M. Kemal hakkında bilmediğim, duymadığım ne var ki böyle hacimli bir kitabı okuyayım’ düşüncesiyle Mango'nun Atatürk'ünü yıllardır almamış ve okumamıştım.
Fakat son yıllarda, M. Kemal gibi her konuda “ben, ben, ben” diyen bir ses ülkeyi zindana çevirince ve yağmadan pay alanlar hariç herkes Türkiye’den kaçıp, canını kurtarma gayretine
+ Dışa bağımlı mıyız?
- Yok canım! Ne bağımlılığı? Onlar bize bağımlı. Bizimkisi dudak tiryakiliği.
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.
/Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Çocuklarınızı Padişahçı değil Milliyetçi yetiştiriniz.
/Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Bu millet
youtube.com/watch?v=rzVhLQT...
“İçsem de bir kadeh hayat iksirinden,
Zamansız ayrıldım, bilinsin Fikriye’den.
Bıkmadım ki doyayım o narin ellerinden,
Ümmid-i aşkım saracak seni, cefakâr teninden.”
Fikriye; duygusal, iyi yürekli, cesur bir Türk kadını. Hayatını tam manası ile sevdiği adama adamış bir âşık. Paşası (M. Kemal) için