"Senelerden beri hiç kimseye bir tek kelime söylemedim. Oysaki ne kadar muhtacım. Her şey içinde boğmaya mecbur olmak, diri diri mezara kapanmaktan başka nedir? Ah Maria, nedense bir pencere penceresinden konuşamıyoruz? Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, günün her saatinde ruhlarımızın konuştuğunu dinlemiyoruz? Niçin orada değilsin?"
“Sonra, ne çok isterdim gizlenmeyi özlemden: Ah keşke ben, keşke olsaydım, olabilseydim bir oğlan çocuğu ve otursaydım gelecekteki kollarıma dayanarak…”
Ah, birazcık çabayla hepsini kavrayıp hoş karşılayabilirim. Yalnızca bir adım yeter, derin sefaletim mutluluğa dönerdi. Ama bu adımı atamam ki, düşmüşüm, parçalanmışım, bir daha yerden doğrultamam kendimi.