küçük ayakların başka ne olsun kalbimin üstünde tıpırtıları bir sözse açarım sana sevmekten nice haritadan, ne martıları dünya, ah! söversin, yahut öpersin bakmaktan dağına çıkması yeğrek yüzüme değince saçların mümkün, bir delilik etmek, aşktan gebermek ben ayna görünce hiçbir şey görmem eski bir sürüngen belki bakışım ama bir şey işte, bir şey havada; bu zır karanlıkta sana akışım küçük ayakların, başka ne olsun halhalsız, halısız; sadece ayak olmaz bir trenden işte inmişim: sadece yüzüme, sadece bir bak!
Sayfa 47
Ah ne yazık Jonathan'lara, martılara..
Reklam
İstanbul’un Osmanlılar tarafından fethedildiği yıl, başkent Diyarbakır’ı ele geçirip iktidar kavgalarına son veren Uzun Hasan Bey, birkaç sene içinde tüm rakiplerini bertaraf ederek; Akkoyunlu Devleti’ni, sınırları doğuda Horasan’dan batıda Fırat Irmağı’na, kuzeyde Kafkaslardan güneyde Umman Denizi’ne kadar uzanan bir imparatorluğa dönüştürmüştü.
Bana Baktılar
Bugün sokakta yürürken, Bütün kızlar bana baktılar. Allah Allah Niye hep bana bakıyorlar ki diye düşündüm? Sonra da bugün meğer Murat'ın gömleğini giymişim.
Sayfa 24
Dönüşü Olmayan Sen misin neşemi götüren zalim Senin de bugün son gülüşün olsun Aşkımı burnumdan getiren zalim Dönüşü olmayan gidişin olsun. En kötü günümü arattın bana
Ah!... Sonunda bir demet solan gül mü kalacak İsyan mı dolduracak yine avuçlarımı Kaybolan mehtabımı semada kim bulacak Nasıl taşıyacağım biriken suçlarımı
Reklam
569 öğeden 261 ile 270 arasındakiler gösteriliyor.