- 04:50 Gün Doğumuna Yakın Düş Bahçelerinde Yürüyorum / Sorma... -
Kaybolmadım, Yolu öğrendim. Dik Not: Söylesene Aydos, bizim sol yanımıza konan kuşlar hep vuslat mı taşır kanatlarında..? Mühim Bir Not: Ben bu satırları kara defterime beyaz kalem vasıtasıyla karalarken, o çok severek dinlediğim, bestesi ve güftesi Sezen Aksu'ya ait olan, uşşak makamı, Türk aksağı usulündeki 'SORMA' isimli şarkısı fonda yine minik serçenin o muhteşem sesiyle birlikte ve yüksek sesle bana eşlik ediyordu; ''Dokunulmasa da görülmese de kalpte yer verilir bazısına, nedensiz" diyor ya üstat Cemal Süreya işte öyle bir şey... ''Sorma ne hâldeyim sorma kederdeyim, Sorma yangınlardayım zaman zaman Sorma utanırım, sorma söyleyemem, Sorma nöbetlerdeyim başım duman Ah bu yangın beni öldürüyor yavaş yavaş Kor kor ateşler yanıyor içimde aşk beni kül ediyor Kor kor ateşler yanıyor içimde aşk beni kül ediyor...''
Diyeceğim şu ki Yok olan bir şeylere benzerdi o zaman trenler Oysa o kadar kullanışlı ki şimdi Hayalsiz yaşıyoruz nerdeyse Çocuklar, kadınlar, erkekler Trenler tıklım tıklım Trenler cepheye giden trenler gibi İşçiler Almanya yolcusu işçiler Kadınlar Kimi yolcu, kimi gurbet bekçisi Ellerinde bavullar, fileler Kolonyalar, su şişeleri, paketler Onlar ki, hepsi Bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler Ah güzel Ahmet Abim benim Gördün mü bak Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar Ve dağılmış pazar yerlerine memleket Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile Gelse de Öyle sürekli değil Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün O kadar çabuk O kadar kısa işte o kadar.
Edip Cansever
Edip Cansever
Reklam
Lacivert gece, kırık bina, Galatasaray, şükrü ve kitaplar
Akşam oluyor, açık balkon kapısından odaya giren soğuk hava kollarıma çarpıyor. Hoşuma gitti bu durum. Sanki soğuk havaya kafa tutmuşum. Esersen es bak üşümüyorum işte. Bu aralar kafa tuttuğum olaylar artıyor. Yaşama inat ediyorum sanki. Hayır böyle yasanilmaz bak böyle de yapabilirim. Kadere karşı gelmek gibi... Ben istedim bunları oysa ki. Ama
Sevdiklerimizin değerini bilelim:(
(okumak isteyenler için çok uzun ama duygusal bir metin bırakıyorum buraya -bendenizden-) (Askerden dönen Necmi'nin annesini kaybetmesi üzerine arkadaşına bunu anlatması) Necmi başını büküp olayları tek tek anlatmaya başladı. ‘Valla devrem ne sen sor, ne ben söyleyem. Bizimkiler de bilmez ama benim sonum yakındır. Benim Valideyi hatırlar
Kadınlar, Gezegenler Ve Cüceler Sigaramı kendim yakabilirim bayım; sen bana kendi ellerinle kahve pişiremeyeceğine göre yemişim senin centilmenliğini! Taksiye binişimde kapıyı açman beyefendi yapmıyor seni kuzum; “paramızı biriktirip bir pikap alalım, sevdiğimiz şarkıları plaklardan dinleyelim” dediğimde, “siz kadınlar böyle boş şeylere
ÖYLE BİR HEVES ANINA
Erkek çocuk kokusu koklamak gibi, Şu ırmağın ötesi. Doğan güneşim, Ümitlerim ve daha çok şey içimde biriken, Bilinmez bir derman. Bir merak duygusu, Bu beni etti başka dünyaya.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.