Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İçimi deliyor sokak köpeğinin güzel gözleri, mahzunluğu, açlığı... Ah bir simit olsaydı cebimde! Otursaydım şu ıslak çimenlerin üstüne, köpeğin yanına. Ulan deseydim, koca herif, şu dünyada bir sen, bir de ben varız, bir de na, şu kısa kısa adımlarla yürüyen herif, bir de ay, bir de na, şu geçen otomobil.
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Ah Bu Öykülerin Gözü Kör Olsun!
İnsan kendinden mi bahseder öykü anlattığında. Ya da kaleme döktüğü zaman yazmış olduğu kendi hikayesi midir? Bir yazara böyle sorulduğunda, “ne münasebet,” demiş. Evet ne münasebet! Anlattığımız hikâye ama yazarın da içinde olduğu bir hikâye. Neresinde? Bilmiyorum! 1K’da inceleme ve öyküleriyle tanıdığımız Neşe Cengiz’in Sesler, Yüzler ve
Sesler Yüzler Sokaklar
Sesler Yüzler SokaklarNeşe Cengiz · Parya Kitap · 2022117 okunma
Reklam
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Cânım Sait Faik’im
İncelemeyi yapmaya karar verdiğimde aklıma ilk gelen yorum Gülten Akın’ın şu dizeleri oldu; “Âh, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” Sait Faik öyle ince, öyle insan bir yazar ki.. Durup ince şeyleri düşünmek bir yana, üzülen hatta oturup ağlayan bir insan. Böyle bir insan varmış yani. Herhangi bir masaldaki bir efsane değil. İşten, güçten, arkadaşlık ilişkilerinden, güncel yaşamdan, hatta kendimden çok bunaldığımda,kötü hissettiğimde hep bir deniz kenarına gider vapurları, gemileri izlerim. İyi gelir bana. Artık hayattan yorulup nefes almaya ihtiyaç duyduğumda Sait Faik’i okuyabileceğim. Aynı etkiyi yaratıyormuş meğerse. Öyle hissettim. Okurken içim o kadar dolup taştı ki, hayata dair umut verici, yaşamakla eşdeğer satırları, ağlattı, güldürdü. İnce ruhunu kitaptan bir alıntıyla aktarmak istiyorum; “ —Ne oluyorsun be? dedi. Şair misin, ne boksun? —Martı öldü de... dedim. —Martı da ölür, dedi. İnsan ölmüyor mu? ..Ben martıya bir mersiye yazmış, ateşin karşısında okumak üzereydim.” Kitabın sonlarına doğru, yalnızlık içinde kendine yalnızlık eşleri bulup, balıklara, kuşlara, ağaçlara duyduğu üzüntü kadar kendine de acıdığını, ama hala umutlu olduğunu anladığım hikayesinden bir alıntı; “Nereden gelirse gelsin, dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan, hayvandan, ottan, böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin!.. Bir hişt hişt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları.. —Hişt hişt. —Hişt hişt. —Hişt hişt. “
Seçme Hikayeler
Seçme HikayelerSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20205,5bin okunma
Sevdiğim yüzler, ah bir riyadan sıyrılsalar!
Uzaklaşıp da nereye gidebilirim?.. Sanki riyakarlar orada da birkaç misli daha riyakar, namussuzlar daha namussuz değilmişler.. Kaçılacak yer yok. ___
Karidesçinin EviKitabı okudu
ah be <3
O, her gün bir gemi yapar, her gün bir gemiyi söker, bir yenisine başlardı.
Sayfa 8 - iş bankasıKitabı okudu
~~~~~~~~~~KİTÂB-I AŞK~~~~~~~~~~ Türk ve Dünyâ Edebiyatı’ndan aşka, sevdâya, muhabbete dâir alıntılar... Katkıda bulunmak arzu eden sevgili okurlar davetlidir; lütfen buyrunuz!.. 1 Sevgiliye sadakatin özü ve özeti, aşkını sır gibi saklamak, iyilik gördüğünde de, kötülük gördüğünde de bu tavrı değiştirmemektir... Kitab-ı Aşk, İskender Pala
Reklam
"Ah bu insan yüzleri!.. Her şeyimizi bağladığımız, durmadan yanıldığımız..."
Ah, bu küçük hayalimi bir hakikat edebilsem..
Derlenip toplanmalı, mahalleye, semte geliyoruz. Riyakar olmalıyız. Hepsi gibi. Hele biraz samimi ol. Derdini bir dök hele. Hele bir insanın sana şifa veren parlak gözünden söz aç. Seni paramparça ederler. Yoksa Boğaziçi'nin sapa bir iskelesinde mi bir kahve bulsam? .. Ah, bu küçük hayalimi bir hakikat edebilsem. Yanımda köpeğim olsa, kuyruksuz, keneli, miskin bir köpeğim ..
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.