Ah şu insanların zorbalığı …
O, uzun boylu olduğu için alay edilmekle kalmamış, çocukluğunda ona ön dişleri arasındaki açıklığın, yalancılığının göstergesi olduğu söylenmişti. Bana da, beden biçimim ve iriliğimin daima değersiz ve aşağı olmamla ve kendimi kontrol gücüne sahip olmayışımla ilgili olduğu söylendi.
Beden üzerine bu eşzamanlı anlatılarda, o büyük “onlar”a göre
Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
… +522
Ah! Kadınlar, kızlar, şu anlaşılması olanaksız kadın kalbi! Siz kadınlar, varlıkların en utangacı olmadığınızda en yüreklisi olursunuz!
Ah şu kadınlar..
Bir şeyi qadından gizlədirsənsə onun ağlına min elə şey gəlir ki, sonradan sirrini açıb bunun adi bir şey olduğunu desən belə, o inansa belə, hələ bir müddət o min şübhənin təsirindən çıxa bilmir.
Sayfa 114Kitabı okudu
Ver bana kadın, küçük hakikatini!” dedim. Ve şunları söyledi yaşlı kadıncağız: “Kadınlara mı gidiyorsun? Kırbacı unutma!”
Kadınlar! Ah şu kadınlar! Kim anlayabilir ki onları! Gülümsemeleri bakışlarıyla çelişir, sözleri büyük umutlar verir, çeker seni, ama seslerinin tınısı iter... Kimi zaman en gizli düşüncelerimizi, duygularımızı hissederler, kimi zaman da en açık seçik imalarımızı anlamazlar.
O Belde
Denizlerden
Esen bu ince havâ saçlarınla eğlensin.
Bilsen
Melâl-i hasret ü gurbetle ufk-i şâma bakan
Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin!
Ne sen,
Ne ben,
Ne de hüsnünde toplanan bu mesâ,
Sayfa 38Kitabı okudu
