ah ulan tanrı! sensin bu isyanın nedeni! sen davranıp sökmeden yerinden bak ne diyorum sen davranıp sökmeden yerinden ben koparıp kendim fırlatıyorum sana taş yerine yeryüzünden bu lüzumsuz kellemi!
ah ulan yalan dünya
Bunca zamandır gerçek hayatımın başlamasını beklediğimi, oysa hayatın ben farkında olmadan geçip gittiğini anlamamla bir uyanış yaşamıştım
Reklam
Matematiği anlamayınca yaptığım savunmam:
İşte. yüzyıllardır zavallı öğrencilerin iflahını kesen 'matematik' budur. Allah, kocaman bir yanılsama ve yalan üzeri ne kurulu bu tip sözde bilim dallarından yavrularımızı korusun. Âmin. Allah, "Ama matematik olmasaydı insanlar uzaya gidemezdi." diyen saf kardeşlerimize de akıl fikir versin. Onu biz de biliyoruz ulan. Biz bu hikayede başka bir şey anlatmaya çalışıyoruz. Mesela Ingiltere'nin Hindistan'ı sömürmek için yaptıklarına gönderme yapıyoruz. Ah ne acıdır; hikâyeyi anlattıktan sonra, bir de açıklamak zorunda kalmak! Olsun. Neymiş arkadaşlar ? Bu hikâyeden de anlıyoruz ki, bilim denen şeye körü körüne inanmak, hiç de bilimsel değilmiş.
"Yan yana,upuzun,boylu boyunca tepeden tırnağa kan yiğitler ki, her biri bir parça vatan gözlerinde bir küfür kasırgası ana-avrat ah ulan..."
Sayfa 140Kitabı okudu
Deli sokağa gelmişti, kalabalığın arasındaydı. Doğruca ihtiyarın yanma gitti. Elini ihtiyarın omuzuna koydu, — Ulan, dedi, senin de deli olduğun nasıl belli... Deli, delinin halinden anlar. Sonra komisere, — Haydi bakalım, şimdi beni bağla da tımarhaneye gönder, dedi. Deliye nasıl muamele edilir, öğrendin mi? Deliyi götürürlerken, meraklı bir kalabalık ihtiyarın etrafmı aldılar: — Beybaba, nasıl yaptın bu işi yahu?... İhtiyar; — Eeee... dedi, kolay değil, kırk sene politika içinde yuğrulduk-Sonra bir göğüs geçirerek, — Ah, ah!... dedi, şimdi bacaklarımda derman olsa,, ben de dama çıkardım, kimse de aşağı indiremezdi.
Nesin yayınlarıKitabı okudu
" İnsan, geçmişi ve yaşananları olduğu gibi değil, hatırlamak istediği gibi hatırlar. Yalanlar kötü ama inanmak güzel şey. Ah ulan umut, sen yok musun! -Ozan- "
Reklam
Ah ulan ahh ..
“Tonguç Baba, romanını ne zaman ele alacaksınız,” diye sorduğumda; “Herşey öylesine hazır ki, bir gün oturup yazmamı bekliyor,” diyordu.
Sayfa 14 - Evrensel Basım Yayın 1. Baskı 2000Kitabı okudu
O yanlış evlenip çabuk ayrılan kızlar Her gece uykusuzluk her sabah zorluk Mutluluk size uzak ne desem yalan kızlar İş güç dağdağası büyütülecek çocuk Yaşamaya vakit yok ah kızlar aman kızlar Her yerde yadırganır çevresi ona soğuk Yalnızlıktan her dakika kırılan kızlar Bir çoğu umutsuz birazı aksi birazı uçuk Her sözü her bakışı tartışılan kızlar Erkeklere sürek avı kadınlara korkuluk Ah kızlar aman kızlar ulan kızlar ulan kızlar
Çocuğa bak ;)
Ayrılırlarken, Memed Çocuk Ah, ulan ah, dedi, “bu çocukluk da yerin dibine batsın. Yoksa ben sizden hiç ayrılır mıydım... “
Yapı Kredi Yayınları
Ah ulan, hiçbir çalgıyı çalmadığın nasıl da belli oluyor! Nedir o yumurtladıkların? Evde dert var,kadın var, çocuklar var, ne yiyeceğiz, nasıl giyineceğiz, halimiz ne olacak var. Cehennem!.. Santur ise gönül rahatlığı ister. Karım bana bir söz dokundursa, santur çalacak heves mi kalır? Çocukların karnı aç olup da viyakladıklar mı, sen gel de santur çal bakalım! Santur, yalnız santuru düşünmeni ister, anladın mı?
Sayfa 27
Reklam
ah kızlar ulan kızlar balladı
her yerde yadırganır çevresi ona soğuk yalnızlıktan her dakika kırılan kızlar bir çoğu umutsuz birazı aksi birazı uçuk her sözü her bakışı tartışılan kızlar erkeklere sürek avı kadınlara korkuluk ah kızlar aman kızlar ulan kızlar ulan kızlar
Sayfa 14
Ah be Sadettin Baba, haklısın ama…
“Ah ulan ah, bu kız bana bakacaktı” diyor. Halbuki o kız sana baksa ne olur, bakmasa ne olur?
915 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.