Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ah, birazcık kaygısız olmak, beni şu güneşin ışıdığı dünyada insanların en mutlusu yapardı."
"Wilhelm, işte böyle, sızlanmıyorum, yaşamın çiçekleri yalnızca görüntülerden ibaret! Birçoğu hiçbir iz bırakmadan geçip gidiyor, çok azı meyveye duruyor, bu meyvelerin de yine çok azı olgunlaşıyor! Her şeye rağmen onlardan yeterli sayıda var; her şeye rağmen, ah kardeşim!"
Reklam
"Ah, sonra bir de uyku sarhoşluğuyla emekleyerek ona gidip uyansam - ezilmiş yüreğimden gözyaşı seli boşalıyor ve karanlık bir geleceğe doğru umarsızca ağlıyorum."
"Burada her şey geçici değil mi? Burada her şey fırtına hızıyla geçip gitmiyor mu, yaşamının tüm gücü çok nadiren sonuna kadar dayanır, ah, selde sürüklenip kaybolur, kayalara çarpıp parçalanmaz mı? Seni ve etrafındaki yakınlarını tüketmeyen bir an bile yok, senin bir yok eden olmadığın, olmaman gereken bir an bile yok; ne kadar iyi niyetli olursa olsun, bir gezinti bile binlerce solucanın yaşamına mal olur, atılan her adım, karıncaların bin bir zorlukla yaptığı yuvayı yıkar, küçük bir dünyayı ezerek utanç veren bir mezara dönüştürür. Ah! içime dokunan, dünyanın nadir ama büyük felaketleri, köylerimizi silip süpüren seller, kentlerimizi yutan depremler değil; yüreğimi sarsan, doğanın içinde yer aldığı evrende gizli kalan yok edici güç; komşunu ve kendisini yok etmeyen hiçbir şeyi var etmez doğa. Bu nedenle korku içinde başım dönüyor. Yer ve gök, ve onların etrafımda faaliyet içinde olan güçler: Gördüğüm, sonsuza kadar önüne geleni yutup geviş getiren bir canavardan başka bir şey değil."
"Ah, bir zamanlar başımın üzerinden uçup geçen turnanın kanadında sonsuzluğun köpüklü kásesinden kabaran o yaşam hazzını içime çekmek ve yüreğimin sınırlanmış gücüyle bir an için her şeyi kendi içinde ve kendisiyle birlikte ortaya koyan varlığın mutluluğunun bir damlasını yudumlamak için sık sık azgın denizin sahiline gitme arzusunu duyardım."
"Ah siz akıllı insanlar!" dedim gülümseyerek. "Tutku! Sarhoşluk! Delilik! Empati kurmadan, orada öyle rahat rahat oturun, alkoliği eleştirin, aklını kaçırmıştan nefret edin, bir rahip gibi yanından geçip gidin ve sizi onlardan biri yapmadığı için Ferisi gibi Tanrı'ya şükredin. Ben birçok kez sarhoş oldum, tutkularım delilikten hiç uzak değildi, her ikisinden de pişman değilim: Zira olanaksız görünen önemli şeyler yapan ve eskiden beri alkolik ve deli diye damgalanan tüm sıra dışı insanları kendi ölçülerimle anlamayı öğrendim. Ama az çok özgür, soylu, beklenmedik bir iş yapan hemen hemen herkesin arkasından şöyle söylendiğini duymak, sıradan yaşamda bile katlanılmazdır: 'Bu insan alkolik, bu insan deli!' Utanın siz ayıklar! Utanın siz akıllılar!"
Reklam
Ah Tanrım! Gözyaşlarımı görüyorsun. Bizlere payımıza düşen acıyı verdin. Üzerine bir de bizlere işkence eden ve tesellimizi avucumuzdan alan, sana olan güvenimizi sarsan, merhametinden ve rahmetinden şüphe etmemize neden olan insanlar göndermesen olmaz mıydı? Her daim ihtiyacımız olan şifayı ya da gücü çevremizdeki her şey aracılığıyla bize veren sen değil misin? ''Varlığının yüceliğini bir türlü anlayamadığım Tanrım, ruhum senle doluyken neden bana yüz çevirdin? Beni yanına çağır! Daha fazla susma!'' Susuzlukla kavrulan ruhumun daha fazla gücü kalmadı.
Sayfa 117Kitabı okudu
Dudakları adeta piyanonun güzel tınısını içine çekmek için aralanmıştı ve dudaklarında kutsal bir titreşim oluşuyordu. Ah! Hissettiklerimi anlatmak ne mümkün! Daha fazla dayanamayıp başımı eğdim ve sessizce bir yemin ettim: 'Meleklerin koruduğu o güzel dudaklar, yemin ederim saflığınızı bir öpücükle kirletmeyeceğim.' Ve dostum, keşke kalbim şüphe ve kararsızlıkla dolu olsa da o mutluluğu bir kez tatsam ve sonra da ölerek günahımın cezasını çeksem! Günah mı?
Sayfa 114Kitabı okudu
"Eğer ben bir budala olmasam, çok iyi, çok mutlu bir hayat sürebilirim. Şimdi içinde bulunduğum kadar bir insanın ruhuna sevinç katacak güzel koşullar kolay kolay bir araya gelmez. Ah, kesin olan şu ki, mutluluğumuzdan yalnızca kalbimız sorumlu."
Ah! Siz akıllı geçinen insanlar, dedim gülümseyerek. Hiçbir zaman, delilik, çılgınlık ya da sarhoşluk demeye hazır değilsinizdir. Siz makul insanlar hep sakin ve bastırılmışsınızdır! Sarhoşlardan tiksinir, ölçüsüzlerden nefret edersiniz ve onları yok sayıp, bir de üstüne yanlarından gelip geçerken onlardan biri olmadığınız için Tanrıya sahte sofular gibi şükredersiniz. Kendinizden utanmalısınız akıllı geçinenler!..
Reklam
8 Temmuz
Erkekler tıpkı çocuk gibiler. Çünkü onlar görünüşlerine çok fazla kafalarını takıyorlar. İnsanların hepsi aslında çocuk. Walheim'e gelmistik, hanımlar arabayla gitmişlerdi. Ama yürüyüş sırasında sanırım charlotte 'un kara gözlerini görmüştüm. Ben bir aptalım ama beni affet keşke onları görsen ah o gözler ancak kısa olmak için Çünkü gözlerimden uyku akıyor hanımlar tekrar akrabalarına bindiklerinde genç w. Seldstast Andran ve ben kapıda bekliyorduk.
Ah bu boşluk! Göğsümün içinde, şurada hissettiğim bu korkunç boşluk!
- Ah insan öyle fani ki, yaşadığından gerçekten emin olduğu bu dünyada bile, varlığının tek bir gerçek iz bıraktığı bu dünyada bile, sevdiklerinin ruhunda ve hatıralarında o da sönüp kaybolacak, hem de çok çabuk!
"İnsanoğlu çok monoton. Çoğu, zamanının neredeyse tamamını geçimleri için çalışarak geçirir. Ve ellerine kalan kısıtlı özgür zamanda da çok sıkıldıkları için bundan nasıl kurtulacaklarının yolunu arar dururlar. Ah, insanoğlunun kaderi!"
WERTHER'İN YOLUNU TUTUP KANLAR İÇİNDE İNLEYEREK ÖLMEK yahut KAYS'IN YOLUNU TUTUP ANLAR İÇİNDE DİNLEYEREK OLMAK
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.