Ruhun ve bedenin arasındaki bağlantının koptuğunu mu düşünüyorsun. Koca bir boşlukta mısın ? O zaman bu kitabı mutlaka okumalısın .
Yazar,hayatın rutin döngüleri arasında sıkışıp kalmış, ruhu boğulmak üzere olan insanın dramını kendine has tarzıyla anlattığı" "PALYAÇONUN LİSTESİ"çok sağlam , güçlü bir kurguyla kaleme almış. Bize
Yaşar Kemal'i okurken sanki film izliyorum o kadar gerçekci ki oradaydım diyebileceğim kadar... Mahmut han'ın kini,öfkesi,korkusu ve yenilişi...
Gülbaharın kara sevdası
Memo'nun aşkı,kıskançlığı ama sevdasında kendini kurban edici
Ahmet ahh ahmet
Demirci Hüso böyle birlik olursak kimse karsimizda duramaz dedigi anda atesetapan diye lanetlenmesi (fark ettiniz mi... her daim aynı...)
Muhteşem bir okumaydı.
Ağrıdağı EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202227.2k okunma
Gitmek ile kalmak arasında ki ince çizgi nedir?
Cevabı yanıtladığında, kararının arkasında ne kadar durabildiğini biliyormusun ki ben bu soruları aklımdan geçiriyorum.:))
Düz düşünmek mi hayatı kolaylaştırır yoksa ince düşünmenin getirdiği zenginlik mi.? desem;
Ahh insanoğlu ahhh...
Her daim devrin insanı olmak için ne güzel huylar ediniyorsun değil mi..
Şeytanı uzakta arama, kalbinin çok yakınında...
Ortadoğu’da Bir Çocuk - Kefen / Şehnaz ve Gülşen
İnsan kötü Efraz canlı canlı kefen giydiriyorlar insana ve sen daha küçücük yaşında giydin o kefeni.
“Anne intihar kader midir?”
“Hayır, kader değildir.”
"Benden bir başkasına gülümsediğini görmektense ölmeyi yeğlerim."
" Grim gözlerini yavaşça kapattı. Acı çekiyor gibiydi.
Neden acı çekiyordu? Hiç mantıklı değildi.
geceler geceler ahh sensiz garip geceler/
dağ taş deniz hep sana olan sevgimi nefes nefes heceler/
ademden beridir sevenlerin alnında yazgıdır ayrılik/
mecnun misali ben yarden ayrı çöllerde eller ise sevdiği ile geceler
KK
Zeynep...
Okumaya aşık bir kız çocuğu...
Okuduklarını yaşamaktan korktuğu için aşktan korkan, aşktan kaçan bir kadın...
Ama hayat o kadar acımasız ki okuduklarını yaşamaktan korkan kadına "keşke okuduklarımı yaşasaydım da şimdi böyle olmasaydı." dedirtiyor.
Ahh be Zeynep!..
İlk başta gülerek başladığımız hayatının böyle bir fırtınayla savrulması şart mıydı?
Yaşadığın acının içinde başkalarının acısına üzülüp "Sahip olduğum iyi ve güzel ne varsa sorgulamadan kabullenmiştim o güne kadar. Şimdi felaket kapıyı çaldığında neden ben diye sorgulamaya hakkım var mıydı?" diyerek kendinle hesaplaşan, çocuğunun oynadığı bir oyunla hayata yeniden tutunman gerektiğini anlayan güçlü ama kırgın bir annesin sen.
"Bazı anneler için için ölür çocuğuna hissettirmeden.
Ah anneler, ne çok yandı canınız!" alıntısını iliklerime kadar hissettirdin. Ve seni okudukça kitapta da geçtiği gibi "Gece yastığa başımı koyduğum an en kötüsüydü, gün boyu bastırmaya çalıştığım düşüncelerin istilasına uğruyordum."
Senin hikayenden sonra uyusam buna hakkım var mı?