Ahh Didem Ahh!!
Yazma konusundaki özrümü görmüyorum , şiirlerini okudukça , bağlılık, bağımlılık gibi bir şey işte burada yazmaya zorluyor beni.
‘’Bir zamanlar kendimi
Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım.
Kaç metredir benim yokluğum?
Benden daha çok var sanmıştım.
Benim yokluğumdan dünyaya
Bir elbise çıkar sanmıştım.
Dünyanın çıplaklığına
Duygularımı alt üst eden, doğrularımı sorgulamama neden olan bir okuma oldu. O kadar çok altını çizdiğim satır oldu ki.. ahh o iç hesaplaşmalar yok mu. Güven'in ruhsal ve içine düştüğü durum ancak bu kadar başarılı anlatılabilirdi. Spoiler vermeden konuyu anlatacağım zira kendimi durduramıyorum :)
Güven ve Selim... Görüşleri birbirinden
Dostluk tatile çıktı.. Aşk sizlere ömür.. Sabır tükendi.. Anlayış sıfır.. Mutluluk yok.. Tebessüm hasta.. Saygı raporlu.. Yalan diz boyu.. Adam harcamak gündemde.. Seviyorum sözü son moda.. Yalandan kim ölmüş ki.. İnsanlığın dışında!
Video: youtu.be/y2om1ysTpG0
Yeşil Peri Gecesi.
Ayfer Tunç'tan Dünya Ağrısı ve Kapak Kızı'ndan sonra okuduğum üçüncü kitap.
Yeşil Peri Gecesi bir üçlemenin (Kapak Kızı, Yeşil Peri Gecesi, Osman) ikinci kitabıdır. Yeşil Peri Gecesi için başlı başına bir “toplum eleştirisi” diyebilirim. Kadının; toplumdaki yeri, hem kadınlar hem
♡♡♡♡
O zamanların elit ve şımarık çocuğu ben, birisini gördüm pazarda...
Gerçekten ve gerçekten o dilenci degildi, çalışamayacak kadar fiziken mağdurdu.
"Acaba birileri bir iki lokmalık birşeyler verirde, çocuklarıma götürebilirmiyim" ümidi ile yanaştığı tezgahlarda pazarcıların gözlerine bakıyor, yüz bulamayınca sanki içi ağlar gibi