TAVAN ARASINDAN KAÇAN İÇDÖKÜM!
Bugünlerde kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Bir yanım cancağızım Tarık AKAN'ın hüznüyle kavruluyorken öbür yanım ise taptaze bir Ahmet ERHAN'ımın şiiri! Ne yapacağımı hiç bilmiyorum Turgut Abi.. Şehrin loş ışıkları ve pasif insanları taşlı yapılar arasında üzerime üzerime geliyorlar karlı bir gecede. Oysa hani geceler şairin şiir sırdaşıydı be
"Nerde kardeşim?" diyordu bir ses.. Hakikaten nerde senin kardeşlerin ey nazlı Aksa'm. Doğru kardeşlerin senin için durumlar paylaşıyor! Birkaç saniyeliğine de olsa videolarını izleyip ayy yazık ya diyor. Hıhı evet evet kardeşlerin çok üzülüyor. Ahh ahh.. ah ki ne ahh. Onlardan beteriz. Onlar işgal altında değil asıl kalpleri işgal altında olanlar biziz..!
Reklam
Ahh... ah para, şu lanet olası para bozdu onları... para onları bana yabancılaştırdı... Benim akılsız kafam, onca parayı kazanacağım diye canım çıkarken ben kendi kendimden çalmışım, kendimi yoksullaştırmışım ve onların kötü olmasına neden de benim... elli anlamsız yıl boyunca canımı dişime takarak çalıştım, tek bir boş günü bile kendimden esirgedim ve şimdi yapayalnızım işte...
Sayfa 136Kitabı okudu
56 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Seviyorum kısa ama insanda bir sızı, bir his, bir tını bırakan hikayeleri. Bebeğimin öğlen uykusunda bitirmek için gözüme kestirdiğim aslında çok da bir şey ummadığım bir kitaptı. Ama içeriğini çok beğendim. Genel olarak Stefan Zweig dilini sevdiğim bir yazar. Pek tabi bu eseri de sevdim. Üç ayrı hikaye barındıran kitap resmen bir saatte bitiyor. İlk hikaye beni oldukça etkiledi. Ölümler içinde mutluluğa giden birilerinin olması. İnsanların ölürken de mutlu olabilmesi. Yapılan adaletsizlikler alınan canlar ve karışmış bir toplum... Her yönüyle çok güzel örülmüş bir hikayeydi. Ah o suyun üstünde yüzen gelin tacı diyorum... Gözünüzün önünde akıp gidecek. İkinci hikayeyi diğerine oranla bir tık az beğendim. Çeşitli özellikleri dolayısıyla dışlanmış iki insanın birbirine içini açması birbini çok iyi anlamasına ortak oluyoruz. Ve son hikaye... Belki anneliğimin verdiği etkiyle epey yer etti içimde bu hikaye. İnsan dışı bir varlığa benzeyen herkesin dışladığı ucube gibi gördüğü bir kadının çok güzel bir çocuğu olursa ne olur? Kimsesi olmayan bu çirkin kadın dünyada çok güzel bir şeye sahip olursa ne olur? Ahh ahh neler olmaz ki.. Hülasaaaa güzel, kısa, akıcı ve etkileyici bir eserdi. Kahvenizin son yudumuna denk gelip bitecek kadar...
Lyon'da Düğün
Lyon'da DüğünStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202131.3k okunma
Ahh ah!
Zahar çıktı, öyle bir ah çekti ki bütün evden duyuldu.
Sayfa 397 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Güçlü bir el silkeledi beni sonra Sanırım Tanrı'nın eliydi. Sayamadım kaç ahh döküldü dallarımdan Binlerce yeşil gözü olan bir zeytin ağacı gibi, Çok şey görmüşüm gibi, Ve çok şey geçmiş gibi başımdan. Ah.. dedim sonra Ah!
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.