ROMEO: Kımıldama öyleyse yakarım gerçekleşirken,
(Onu öper.)
İşte senin dudaklarınla dudaklarım arındı.
JULIET: Öyleyse şimdi günah dudaklarımda kaldı.
ROMEO: Günah dudaklarımdan mı geçti?
Tatlı bir dürtüyle işlenen bir günah!
Ver bana günahımı geri.
(Tekrar öper.)
JULIET: Kitabına uydurup öpüyorsunuz beni."
Bir şeyler yapıyorum, yürüyorum, konuşuyorum, yemek yiyorum yani her zaman yaptığım işleri sürdürüyorum ama nasıl anlatsam, bir boşluk duygusu içinde. Sanki içimde derin bir hiçlik var.
Yattıktan sonra Erim'e dönüp
"Evlenelim mi biz ?" de dedim vallahi.
(...)
Ne dedi peki damat adayı?
Ne desin Behiye? "Kızım manyak mısın bi yattık diye" dedi.
Göklerde Ay parlayınca Bülbül, Gül Ağacı'na doğru uçtu ve bağrını dikene yasladı. Gece boyu bağrı oraya yaslı olarak şakıdı ve buz renkli billur Ay eğilip ona kulak verdi. Bülbül gece boyu şakıdı ve diken bağrına battıkça battı, can suyu ondan akıp gitti.