Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hilal

güneyde ağaçların dalında altın portakallar görürdü. koyu yeşil ağaçlarda ufacık altın portakallar. kenarlarda da, kimse sıska çocuğuna bir tane koparmasın diye nöbet gezen eli tüfekl devriyeler. fiyat ucuz olursa, atılacaktı bu portakallar sonunda.
Sayfa 288Kitabı okudu
Reklam
geldikleri bu yerde bir yuva bulacaklarını ummuşlar, oysa yalnızca nefret bulmuşlardı.
Sayfa 287Kitabı okudu
"inanmak acı çekmektir."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
- ben bilgi istiyorum inanç değil. tahmin etmek değil sadece bilgi. tanrıdan elini çıkarmasını, yüzünü göstermesini ve benimle konuşmasını istiyorum. + ama o hala sessiz. - geceleri onun için hep ağlıyorum fakat kimse yokmuş gibi görünüyor. + belki de gerçekten yoktur. - o zaman hayat anlamsız bir korku.
"kendimize bile inanmazken insanlara nasıl inanabiliriz ki?"
Reklam
"vaaz falan vermeye çalışıyor değilim ama, aç it gibi durmadan mal mülk toplayanlar arasında hiç mutlusunu görmedim ben."
Sayfa 254Kitabı okudu
kodes dediğin yer insanı yavaş yavaş deli eder, tamam mı? delirir herkes. onlara bakarsın, söylediklerini dinlersin, bir zaman gelir, kendin de mi kaçırdın, anlayamazsın. geceyansı bağırmaya başladıklarında, bağıranın kendin olduğunu sanırsın... bazen de sensindir gerçekten.
Sayfa 217Kitabı okudu
siz asıl bombalayanlar sağ olduğu halde bombalamanın kesileceği andan korkun. çünkü her bomba, ruhun henüz ölmediğinin kanıtıdır. mülk sahipleri sağken grevler durmuşsa... ondan korkun işte. çünkü ezilip bastırılan her grev, bir adım atıldığının işaretidir. şundan emin olabilirsiniz... korkulacak zaman, insan'ın bir ülkü uğruna acı çekmeyi ve ölmeyi reddettiği zamandır. çünkü bu bir tek nitelik insan'ın temelidir. bu bir tek nitelik, evrende benzeri olmayan insan'ın ta kendisidir.
Sayfa 185Kitabı okudu
düşününce sözlerin altında daha derin anlamlar buluyor insan. ben ölmüş bir ihtiyar için dua etmek istemem. onun işi zor değil. ona düşen şeyler var, yapmanın da bir tek yolu var. oysa biz... bize düşen şeyler de var ama, onları yapmanın bin türlü yolu var. hangisini seçeceğimizi bilemiyoruz. dua edecek olsam, nereye yöneleceğini bilmeyen insanlar için ederdim.
Sayfa 177Kitabı okudu
işte ben de şeytanı düşman saydığım için bütün savaşımı şimdiye kadar şeytana karşı yapıyordum. ama memleketi saran şeytandan da daha kötü bir şey var ve kafası kesilmeden de ondan kurtulamayacağız.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
siz bir şey sormazsınız; sadece şarkı söyler gibi bir hava tutturursunuz. ne oluyoruz, nereye gidiyoruz? ne anlamak istediğini sen de bilmiyorsun ya! herkes yola çıkmış, bir yere gidiyor işte. her yanda ölen bir sürü insan var. belki sen de biraz sonra ölürsün, ama hiçbir zaman bir şey anlamayacaksın. senin gibi çoklarını gördüm ben. sizler hiçbir şey öğrenmek istemezsiniz. uyumak için Kendi kendinize ninni söylersiniz. ne oluyoruz diye...
Sayfa 157Kitabı okudu
ama memleketin hali ne olacak? benim merak ettiğim o. ne olacak? adam artık hayatını kazanamıyor. ekip biçerek kazanamadığı ortada. ne olacak o halde, soruyorum size.
"dua edemem." dedi casy. "niçin ya da kime dua etmek gerektiğini bilmiyorum."
Sayfa 168Kitabı okudu
nitratlar toprak demek değildi çünkü. fosfatlar da toprak demek değildi. pamuk lifinin uzunluğu da toprak demek değildi. karbon demek, insan demek değildi. tuz da, su da, kalsiyum da öyle. bunların hepsi vardı insanda. ama çok daha başka şeyler de vardı. hem de pek çok.
sen, ben... biz artık geçmiş zamanız. bir anlık öfke, binlerce sahne...
Sayfa 109Kitabı okudu
3.074 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.