MUKATİL b. SÜLEYMAN - Ömer Türker
Dönemin tahammülü’l-ilm anlayışı, bir kimsenin tahsil etmek istediği ilmi o ilme vâkıf hocaların ders halkasına katılarak rivayet hakkını elde etmeyi ve bu ilim anlayışı içerisinde ilim tedrîsinde bulunmayı gerektirmekteydi. Anlaşıldığı kadarıyla Mukātil bu esaslara tam anlamıyla riayet etmeyerek işitmediği kimselerden rivayette bulunmuş ve bu
"yeryüzündeki insanların günahlarından dolayı yağmura hasret kaldık."
Reklam
%34 (360/1032)
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ahkam Tefsiri
Bir müslümanın dinindeki hududları, Allah’ın sınırlarını bilmesi, yapılan işlerin neticesindeki hükümleri bilmesi, öğrenmesi açısından okunması oldukça kolay bir kitap.. konu tasnifleri bakımından mantıklı bir şekilde ayrıldığı için asla sıkılmadan okunacak, dini ilimler için bir baş kitap.. Kur’ân-ı Kerim’in ahkam ayetlerini tek başına anlamak tefsiri olmadan mümkün değil... Bir hükmün hangi olaylara nazaran nazil olduğunu, hangi şartlarda uygulanacağını bilmek müslüman bir birey için önemli bir bilgidir.. “Ehli sünnet Alimlerinin tefsiri ile ahkam ...” Alimlerimizden Allah razı olsun... Allah’ım Müslümanları dinlerinde fâkih kıl.. amin..
Ahkam Tefsiri (2 Cilt)
Ahkam Tefsiri (2 Cilt)Muhammed Ali Es-Sabuni · Şamil Yayınları · 201195 okunma
Şükür
Allah (cc)'a hakkıyla şükreden kimse, Allah (cc)'a hakkıyla şükredemeyeceğini bilen kimsedir.
Sayfa 341 - 2.cilt
«Ramazan kelimesi, «remd» kökünden türemiştir. Güneşin yakıcı sıaklığı anlamındadır. Oruç ayına bu ismin verilmesi, ateşin herhangi bir şeyi yakıp bitirmesi gibi, oruçun da insanların günahını yok ettiği içindir.»
Sayfa 154 - Şamil yayıneviKitabı okudu
Fâtiha Sûresinden bir incelik
Dokuzuncu incelik: “Na'büdü ve neste înü” ifadeleri, “Ancak sana ibâdet ederim ve ancak senden yardım beklerim" cümleleri gibi tekil değil, çoğuldur. Burada tekil ile çoğul arasındaki incelik, kulun yüce Allah'ın (c.c.) huzurunda durarak kusurlarını itiraf ile yardım ve hidâyet isteğidir. Kul sanki, “Ben zayıf, günahkâr ve âciz bir kulum. Huzurunda dileklerimi arz etmeye lâyık değilim. Ancak diğer âbidlerin arasına girerek onlarla beraber senden dileklerimi isterim. Sen de dileklerimi onların dilekleriyle beraber kabul et. Hepimiz “ancak sana ibâdet eder ve yalnız senden yardım dileriz." der.
Sayfa 50 - 1. Cilt
Reklam
“Şüphe yok ki “Safâ” ile “Merve” Allah’ın şeâirindendir....” Nahiv ve lügat alimi Halîl’e göre Merve kelimesi beyaz, kaypak ve çok sert kayaya denir.
Sayfa 135 - 1. Cilt
Haleb'de iken, İslâm hukukunu küçük düşürmek kastıyla, “Müslüman erkek, Hristiyan bir kadınla evlenebilir de bir Hristiyan erkek, neden Müslüman bir kadınla evlenemez?" diye soran gayr-i müslim bir talebeye, "Biz Müslümanlar, peygamberiniz Hz. İsa'ya ve kitâbınız İncil'e inanıyoruz. Eğer siz de peygamberimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.) ve kitâbımız Kur'ân'a inanırsanız, kızlarımızla evlenebilirsiniz" dedim. Talebe şaşkına dönerek yanımdan ayrıldı.
Sayfa 277
1032 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Esselamu Aleyküm Allah ﷻ müfessir Muhammed Ali Es-Sabunu efendi ve bu eseri tercüme eden Mazhar Taşkesenlioğlu hoca efendiden razı olsun. Bu eseri okurken şöyle bir kanaat hasıl oldu: Kur'an-ı Kerimin mealini okuyup tek başına bu mealden "kendince' anlam çıkartanların ne kadar yanlış yaptıkları, Kur'an-ı Kerim ile birlikte hadis ve tefsir okumaları da yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu eser Kur'an-ı Kerimdeki ahkâm ayetlerin tefsiridir. Toplam 70 dersten oluşmaktadır. Sırasıyla; 1- Öncelikle her ders ile ilgili ayetler ve mealleri 2- Bazı kelimelerin anlamları (Lafzi tahlil) 3- Ayetlerin icmali manaları 4- Ayetlerin nüzul sebepleri 5- Bu ayetlerin, önceki ayetler ile arasındaki münasebet 6- Ayetlerin tefsirindeki incelikler 7- Ayetlerdeki şer'i hükümler 8- Ayetlerdeki teşri hikmetler verilmiştir. Bu tefsiri okurken özellikle müctehid imamlarımıza o kadar hayran oldum ki.. Bir ayetin veya bir hadisin anlaşılması ve hayatımıza tatbiki için kılı kırk yarmışlar. Allah (ﷻ) onlardan razı olsun. Müfessir, bir hüküm hakkında, bir ayet veya hadis ile ilgili imamların görüşünü ve onların delillerini sıralıyor daha sonra cumhurun görüşünü benimsediğini, doğrusunun Allah'ın (ﷻ) bildiğini söylüyor. Tefsir kitaplarını okuyup bitiremeyeceğini düşünenler için bu ahkam tefsirini özellikle öneririm. Hem tefsirin ne olduğu hakkında bir bilgimiz olur hem de Allah'ın (ﷻ) hükümlerini öğrenmiş oluruz. İstifadeli okumalar.
Ahkam Tefsiri (2 Cilt)
Ahkam Tefsiri (2 Cilt)Muhammed Ali Es-Sabuni · Şamil Yayınları · 201195 okunma
İbn Abbâs’tan (r.a.) şöyle rivayet edilmiştir: "Hanımım, bana karşı bezendiği gibi, ben de hanımıma karşı iyi giyinme ve güzel görünme arzusundayım. Çünkü Allah (cc.): "... Erkeklerin meşrû' sûrette kadınlar üzerinde (hakları) olduğu gibi kadınların da onlar üzerinde (hakları) vardır..." buyurmuştur." (Fahreddîn Râzî, Mefâtihü’l-Gayb, 6/101)
Sayfa 307 - 1. Cilt
Reklam
Altıncı incelik: "(Yalnız) erkekler, onlar üzerinde (daha üstün) bir dereceye mâliktirler..." âyetinde dereceden maksat, şeref bakımından erkekler kadınlardan üstün değil, mükellefiyet bakımından onlardan üstünlüktür. Çünkü kadının yemesi, içmesi, giyinmesi ve barınmasını temin, kocaya aittir. Yoksa koca, şeref bakımından üstün değildir. "... Şüphesiz ki sizin en üstününüz, en şerefliniz takvāca en ileri olannınızdır..." (Hucurât: 13) buyuran Allah (c.c.), şerefte üstünlük ölçüsü olarak takvâyı ve ibâdeti bildirmektedir. Öyle kadınlar vardır ki Allah (c.c.) katında sayısız erkekten daha faziletlidir.
Sayfa 307 - 1. Cilt
Bozuk din adamı nasıl anlaşılır?
Âlimler üç talâkı ifade eden bir cümle ile üç talâkın mi yoksa bir talâkın mi meydana geleceği hususunda ihtilâf etmişlerdir. Sahâbelerin Cumhûru, Tâbiîn ve Ehl-i Sünnetin dört mezheb müctehidleri, üç talâkı ifade eden bir cümle ile üç talâkın da meydana geleceğine hükmetmişlerdir. Yalnız bazıları, üç talâkı ifade eden bir cümle ile âyetten anladıklarına binâen, üç talâkla ayrılmanın haram, bir kısmı da mekruh olduğunu söyler. Bazı Zâhirî mezhebi (Ehl-i Sünnet dışı) âlimlerine göre, üç talâkı ifade eden bir cümle, üç talâkı ifade etse dahi, bir talâk meydana gelir. Bu da Tavus, İbn Teymiyye ve İmâmiyye mezhebinin görüşüdür. Bunların görüşlerine itibar edilemez.
Sayfa 315 - 1. Cilt
İbn Abbas’ın Fetvası
Eğer erkek haddi aşıp üç talâkla âilesinden ayrılırsa pişman olduğu takdirde âilesine tekrar dönemez ve başka zorluklarla da karşılaşabilir. Üç talâkla karısından boşanan, dünyada da cezâsını çeker. “Bir kimse, karısından üç talâkla ayrıldığını anlatınca İbn Abbâs (r.a), sükût etti. Mücâhid (rh.a.), "İbn Abbâs'ın (r.a) bu sükûtundan, fetva için gelen şahsa, karısından ayrılmak için yaptığı üç talâk yeminini, bir talâk sayarak onu ric'at ettirip ailesine döndüreceğini zannediyordum. Fakat İbn Abbâs (r.a), başını kaldırarak, "Siz, ahmakçasına ailenizi üç talâkla boşadıktan sonra gelerek "İbn Abbâs, İbn Abbâs, bana çare bulunuz diyorsunuz. Bilmiyor musunuz ki Allah (c.c.), «... Kim Allah'tan korkarsa (Allah) ona bir (kurtuluş) çıkış yeri ihsân eder» (Talâk: 2) buyurmuştur. Sen, Allah'tan (c.c.) korkmadın. Ben de sana bir çıkış yolu bulamadım. Üç talâkla ailenden ayrılmakla Allah'a (c.c.) isyan ettiniz. Karınız da sizden tamamen boş oldu." dedi." diye rivayet edilir.
Sayfa 316 - 1. Cilt
218 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.