“Öyle ki ,ya ahlak tehlikelerin en tehlikelisi ise?..”
Ahlakın Soykütüğü /F. Nietzsche
Ahlakın söykütüğü üstüne
Biz kendimize mecburen yabancı kalıyoruz, biz bizi anlayamıyoruz, kendimizi mecburen bir başkasıyla karıştırıyoruz, bizim için sonsuza dek "Herkes kendi kendinin en uzağıdır" cümlesi geçerli olacak-biz kendimize göre "idrak edenler" değiliz...
İyi yetişmemiş bir şeyin yakına gelişi; iyi yetişmemiş bir ruhun bağırsaklarını koklamak zorunda kalışım! Nasıl dayanılır buna; kaygı, yoksunluk, kötü hava, ağır hastalık, zahmet, yalnızlık? Aslında başka her şeyle baş edebilir, yeraltında savaşmak için doğmuş bir insan ;tekrar tekrar ışığa çıkar, tekrar tekrar zaferin altın saatini yaşar ve durur orada, doğmuş, kırılmaz, gergin, yenilmeye, daha zora, daha uzağa, hazır; tıpkı ancak kaygının yayını gerebildiği ok gibi.
Friedrich Nietzsche, Ahlakın Soykütüğü Üstüne
"Sen tek başına kendine karşı suç işledin.."
-Ahlakın Soykütüğü Üstüne
Friedrich Nietzsche
Kim günün birinde “yeni bir cennet” kurmuşsa, gerekli gücü kendi cehenneminde bulmuştur...
📖| Ahlakın Soykütüğü, Friedrich Nietzsche
Bence ahlâk nedir biliyor musunuz? Gelin size kendi başımdan geçen gündelik bir hadiseyle anlatmaya çalışayım. Yakın bir zamanda öylesine bir gezinti için bisikletime atlayıp güzel ve güneşli bir günü yaşamak istedim. Buraya kadar her şey normal👍vakti belli süre geçene kadar gayet mutlu hatta daha bile fazlasını hissederek evimin yolunu tuttum.
Ressentiment: Değerlerin Kökenindeki İçsel Savaş
Ahlaki yargıların ve değerlerin kaynağına ilişkin geçmişte yapılmış en ender keşifler arasında en önemlisi Friedrich Nietzsche’nin ressentiment(hınç) kavramının tüm değer yargılarının kaynağı olabileceğine ilişkin keşfidir. Nietzsche bu kavramı, felsefenin gündemine soktuğu yıllarda, Ahlakın Soykütüğü adlı kitabında bir teknik terime dönüştürmüş
"Acı çekmeye karşı asıl isyan ettiren, acı çekmenin kendisi değil, acı çekmenin anlamsızlığıdır.." Ahlakın Soykütüğü, Nietzsche